İklim Değişikliği ve Tarımsal Sulama Politikaları

İklim Değişikliği ve Tarımsal Sulama Politikaları

A+ A-

Endüstri devrimi ile başlayan süreçte gelişen ve kar maksimizasyonu dışında bir amaç gütmeyen üretim anlayışının, su ve toprak başta olmak üzere Dünyamızın sınırlı kaynaklarını fütursuzca kullanması sonucunda bugün iklim değişikliği ve acı sonuçları ile karşı karşıyayız.

Tarımsal üretimde tüm bitki, sebze ve meyveler için yıl içindeki sıcak gün sayısı, soğuk gün sayısı ve bitki su ihtiyacının zamanında ve yeterince karşılanabilmesi büyük önem taşımaktadır. Ayrıca bu parametrelerin uzun yıllar boyunca belli bir uyum içinde olması, büyük değişimler göstermemesi şarttır.  Ancak endüstri devriminden bu yana Dünyamızın sıcaklığı 1,1oC artmıştır ve süreç bu tempo ile devam ettiği takdirde 2040 yılında sıcaklık artışının 1,5 oC yi geçmesi öngörülmektedir. Bu konuda uluslararası düzeyde bazı protokoller yapılarak önlem alınmaya çalışılsa da asıl etken ülkelerin uygulayacakları politikalardır.

Ülkemizde de iklim değişikliğiyle birlikte tarımsal üretimde bölgelere göre ürün deseni değişmeye başlamıştır. Havza bazlı su ve buna bağlı olarak ürün planlaması yapılması bir zorunluluk haline gelmiştir. Açık alanda tarımsal üretim çok daha kontrollü yapılmak zorundadır, dikey tarım gündeme gelmeye başlamıştır. Seralarda klasik olarak bitkiyi soğuktan korumak amacıyla üretim yapılırken artık sıcaktan korunmak amacıyla soğutulan seralarda üretim yapılması söz konusudur. Özetle günümüzde iklim değişikliğinin sonuçlarıyla birlikte, ekolojik ilkeleri dikkate alan, yeni teknolojilere açık, optimum üretim ölçeği sağlanmış bütüncül politikalar uygulanmadan tarımsal üretimde sürdürülebilirliği ve buna bağlı olarak da gıda güvenliğini sağlamak mümkün değildir.

       

Bu politikalardan biri de tarımdaki önemli girdilerden olan su ve tarımsal sulamaya ait politikalardır. İklim değişikliğinin sonuçlarından biri olan kuraklık ortamında kullandığımız suyun dörtte üçünün tarımsal sulamada kullanıldığı ve tarımsal sulamada kullanılan 44 milyar m3 suyun da yarısının sulama altyapısı yetersizliği ve yanlış sulama yöntemleri nedeniyle israf edildiği gerçeğini dikkate alınırsa tarımsal sulama politikalarının önemi ortaya çıkacaktır.

Gerek kamu otoritesinin gerek akademisyenlerin gerekse su kullanıcıların bugün ülkemizde bilinçli, etkin, verimli tarımsal sulama yapılamadığı konusunda hemfikir olmalarına ve bu konuda yapılması gerekenler de belli olmasına rağmen uzun yıllardır siyasi kaygılar ve kısa vadeli ekonomik çıkarlar öncelenerek günümüz koşullarına uygun sulama politikaları ortaya koyulamamış, gerekli kaynaklar ayrılmamış ve gerekli adımlar atılamamıştır.

Bu politikalar ve atılması gereken adımlar konusunda modern sulama sistemleri üreticilerinin oluşturduğu Basınçlı Sulama Sanayicileri Derneğinin görüşleri dikkat çekicidir. Buna göre;

- 2019-2023 dönemini kapsayan 11. Kalkınma Planında tarımsal sulama ile ilgili hedeflere ulaşılamamıştır. Bunun nedenleri üzerinde durulmalı ve 2024-2028 tarihleri arasında uygulanacak 12. Kalkınma Planı’nda yeni sulama politikalarının hayata geçirilmesi karar vericilerce tabiri caizse bir beka meselesi olarak görülmelidir.

- Yıllık merkezi yönetim bütçelerinde sulama yatırımlarına önemine uygun kaynak ayrılmalıdır.

- Özellikle yeni sulamaya açılacak alanlarda merkezi yönetim bütçeleri içindeki sulama yatırımları kapsamına bu alanlarda toplu projelendirilecek tarla içi sulama projeleri de dahil edilmelidir.

- Yeni bir anlayışla baraj, gölet ve su rezervuarlarından parsel başlarına kadar su iletiminden oluşan tüm “sulama altyapısı projeleri” ve suyun tarla içinde kullanılmasını sağlayan “tarla içi sulama sistemleri projeleri” birlikte planlanmalı, birlikte bütçelenmeli ve bir elden yönetilmelidir. Bugün bir bütünü oluşturan bu iki aşama farklı kurumlarca yönetilmekte, gerekli koordinasyon sağlanamamakta ve verimli sonuç elde edilememektedir.

- Başta sulama olmak üzere su yönetimi yeniden yapılandırılmalıdır.

- Hızla su tasarrufu sağlanabilmesi için yeni sulama altyapısı projeleri inşa edilmesi yerine, mevcut altyapının %70 ini oluşturan ve %50 su kaybına neden olan açık kanalların kapalı, borulu sistemlere dönüştürülmesine öncelik verilmesi gereği dikkate alınması gereken bir başka konudur. Bununla birlikte basınçlı sulama altyapısının olduğu ancak basınçlı sulama sistemlerinin çeşitli gerekçelerle kullanılmadığı parsellerde alınacak tedbir ve uygulanacak teşvik ve desteklerle (KDV indirimi, ilk kez kurulacak basınçlı sulama sistemlerine %100 hibe uygulanması vb.) acilen basınçlı sulamaya geçilmesi sağlanmalıdır.

- Bu prensipler doğrultusunda da özellikle yeni sulamaya açılacak alanlarda akıllı sulama sistemlerinin ekonomik ve verimli sonuçlar doğuracak şekilde işletilebilmesine de olanak sağlayacak toplu sulama sistemlerin kurulması hedeflenmelidir.

- Yeraltı suyu stratejik bir rezerv olarak korunmalı, bu anlayışla yeraltı suyu tahsisleri gözden geçirilmeli ve tarımsal sulamada ruhsatsız kuyularla yeraltı suyunun kontrolsüz kullanımı engellenmelidir.

Sonuç olarak; iklim değişikliğine bağlı olarak yaşamın üç olmazsa olması olan hava, su, toprak ve bunlara bağlı olarak da tarımsal üretim ve gıdaya ulaşım tehdit altındadır. Bu kaynakları daha bilinçli ve kontrollü kullanmaya yönelik stratejiler, politikalar, organizasyonlar ve çok güçlü denetim mekanizmaları oluşturulmadığı takdirde yakın zamanda aynı geçmişte karşılaştığımız pandemi gibi hiç beklenmedik koşullarla karşı karşıya kalmamız kaçınılmazdır.

Gelecek bu tehditleri fırsata çevirebilen ülkelerin olacaktır.

 

20-10-2023
Nuri Göktepe

Nuri Göktepe

Tarım

Ankara doğumlu olup üç yaşımdan itibaren İzmir’de yaşamaktayım. Ortaokul ve Lise’yi Bornova Anadolu Lisesi’nde tamamladıktan sonra ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği’nden mezun oldum.

Çalışma hayatıma başta tarımsal sulama olmak üzere çeşitli amaçlara yönelik basınçlı plastik boru üretimi konusunda yurt çapında faaliyet gösteren aile şirketimizde başladım. Daha sonra iş yaşamımı kurucuları arasında olduğum damla sulama boru ve parçaları üretimi ile sulama projeleri tasarımı ve uygulaması konusunda uzmanlaşan şirketimde sürdürdüm. Tarım, sulama, gıda, kırsal kalkınma konularında çalışmalar yapan STK lara üyeliklerim yanı sıra 2018 yılından bu yana kurucuları arasında bulunduğum Basınçlı Sulama Sanayicileri Derneği Genel Sekreterliği görevini sürdürmekteyim.

Otuz yılı aşkın birikimlerime dayalı düşüncelerimi sizlerle paylaşabilmek adına buradayım.

Umarım birlikte düşünür, birlikte üretiriz..

ngoktepe@gmail.com