Düş Mavisi

       Uçsuz bucaksız bir denizin kenarında kapatıp gözlerimi dalgaların sesini dinliyorum. Her kıyıya vuruşta ruhta hissedilen bambaşka duygularla zihnimde oluşan birçok düşünce köşe kapmaca oynuyor. Sakinlik, huzur, mutluluk… Negatif düşüncelere inat zihnimde yer almaya çalışıyor. Günlük koşuşturma içinde zaman kaybı diye düşündüğümüz düşler canlanıp muazzam güzellikteki mavi suyun etkisi ruhumu sarıveriyor. Deniz ve duygularımız arasındaki bağ seyre daldığımız deryada ortaya çıkıyor. Hâlet-i ruhiyemizdeki dalgalanmalar derin mavilikteki gibi bazen içten içe sessiz bazen dışa vurup hırçın ve öfkeli. Herkes kendi yaşanmışlıklarıyla seyre dalıyor mavi güzelliği. Kimimiz efkarla, kimimiz aşkla, kimimiz hasretle… içine çeker “DÜŞ MAVİSİ” kendi hayalinle dalar gidersin uzaklara , oluruyla olmazıyla kendi dünyanı kurup kurgular düş mavisinin verdiği rahatlıkla gerçek zamanda bulursun kendini.

        Canlılık ve yaşam sevinci veren denizler uçsuz bucaksızlığıyla özgürlük hissini yaşatıp zaman zaman da hüznün ve öfkenin karşılığı olabiliyor.İçerdiği zengin mineraller,negatif iyonlar,oksijen ve iyot gibi insan sağlığına mucizevi etkileriyle şifa kaynağına dönüşüyor. Bu yüzden hayat rengimize mutlaka düş mavisini ekleyip küçük fırsatlar oluşturarak yaşamımızda bu rengi tutturmalıyız.

        Denizi, okyanusları çok seven ve izlemekten keyif alan kişilere Yunanca kökenli bir kelime olan “Thalassophile” deniyormuş. Ben de bir Thalassophile olarak düş mavisini görmek için zaman oluşturmayı tavsiye ediyorum. Çünkü; Hayat gerçekliğini, düş güzelliğinde geçirmek marifet ister.