FREKANS

Yaşamda koşuşturmaca halindeyiz, bu halde bir çok olayla karşı karşıya kalıyoruz ve belli bir süre sonra enerji kaybı yaşayıp maalesef günümüzün en büyük sorunlarından bir tanesine maruz kalıyoruz “Stres”. Bizi içten içe tüketen, yaşam kalitemizi düşüren bu durumla başa çıkmamız gerektiğini de biliyoruz. Stresimizi azaltacak, kendimizi rahatlatacak şeylerden kitap okumak, yürüyüş yapmak, nefes egzersizleri, müzik dinlemek vb. olarak sırayabiliriz. Bir de kimimizin nankör kimimizin sinsi diye adlandırdığı ve uzak durduğu ama bazılarının da aşırı sevgi beslediği en sevimli dostlarımızdan biri olan tatlı mı tatlı, şirin mi şirin pisiler var ki, stresle başa çıkmada birebir olan kedilerden bahsetmek istiyorum.

Kedilerin insanlar üzerinde faydalı etkiler bıraktığı bilimsel araştırmalar sonucunda kanıtlanmış bir durum. Kediler insanda ki stresi diğer hayvan türlerine göre üç kat daha hızlı zaman da azaltabiliyor. Sevmek, okşamak, bakmak çok iyi gelse de asıl faydalarını mırlamalarından alıyoruz.20-50 hz ve 100-200 hz frekans arasında olan kedi mırlaması, kemik sağlığını korumak için en uygun titreşimi yaymakta, beyinde oksijen ve glikoz tüketiminin artmasını sağlayıp bu sayede mutluluk hormonunun daha fazla salgılanmasına sebep oluyor. Kan basıncımızı düşürerek kalp krizi geçirme olasılığını %40 azaltıyor. Tendon ve kas sakatlanmalarını rahatlatıyor, ağrının şiddetini düşürüyor. Yapılan araştırmalar insanların düşük frekansta olan sesler ile sakinleştiğini ortaya koymuştur. Kedilerin yaydığı bu özel aralıktaki titreşim sakinleştirici etki oluşturup stresimizi çok azaltıyor.

Pisiler yüzyıllardır insanların en sadık dostlarından birisi, sağlığımıza ve psikolojimize birçok faydası olan bu tatlı dostlarımızın kendine has karakterleri ve değişken davranışları onları anlamamızı zorlaştırsa da ortalama olarak on bin yıl önce evcilleştirilmeye başlanan kediler hakkında bilmediğimiz gerçekler hala bulunuyor, onları anlama çabalarımız devam ediyor ve ben onları çok seviyorum.

     “Bir kedi gördüm sanki…evet evet bir kedi gördüm.”