Dünya Ticaret Tarihi

Dünya Ticaret Tarihi

A+ A-

Biraz önce 'kitaplığınızda bulunması gereken yüz kitap' isimli bir video izledim. Genç delikanlı her biri tuğla kalınlığındaki klasik eserleri gösteriyordu videoda. Sonra 'modern klasikler' dediğimiz kitaplardan gösterdi. Sonra bir yığın kitap daha gösterdi genç delikanlı. Okumaya gönül vermiş bir güzel insandı belli ki...

O yaştaki biri bu yüz kitabı okuyacak vakti bulabilmişti demek. Dile kolay yüz kitap. Bu kadar kitabı önerebilmek için üç yüz kadar da sevmediği kitap okumuş olsa gerek. Maşallah.

Bizim zamanımızda internet yoktu. Ne okuyacağımızı söyleyenimiz olmazdı. Türkçe ve edebiyat ders kitaplarımızda harikulade metinler olurdu. Dünya yazarlarından metinler okurduk. Şiirler, öyküler, roman bölümleri okurduk. 'Altın Beyinli Adam' öyküsünü okuduğumda sarsıldığımı hatırlıyorum. İstanbulu Dinliyorum, ufkumuzu açmıştı. 'Naçar' sözcüğünü Karacaoğlan'dan öğrenmiş Cahit Kulebide taçlanışına şahit olmuştuk.

Bir de üzerine defter sayfası yapıştırttıkları bir sayfa vardı edebiyat kitabımızda. Bu sayfada Nazım Hikmet vardı ve Nazım Hikmet' in hece ölçüsüyle yazılmış ilk dönem şiirlerinden biri.

Tehlikeliydi bizim zamanımızda okumak. Komünist olabilirdiniz okuyarak. Roman okuyarak yollu olabilirdi kızlarımız. Sözü uzatmayayım; bizim dönemimizde çıkıp da kitap önerisinde bulunmak her babayiğidin harcı değildi. Hele yüz kitaplık öneri intihar demekti. Ülkücü abiler kitapları inceleyip Rus yazarların niçin bu kadar çok önerildiğini merak edebilirlerdi. Tarık Buğra okurken de diğer tarafça sorgulanabilirdiniz.

İştahla anlatıyordu delikanlı kitapları. Kıskandım onun iştahını. Bana bazen kitap önerisi soruyorlar. En son okuduğum kitabı soruyorlar şaşırıp kalıyorum. Ben tek kitap okumam. Birkaç kitap birden okurum. Ayrıca okuduğum kitaplar çoğu okuyucu için uç kitaplardır. Kitap önerisinde de bulunmak istemem çünkü bu beğendiğiniz bir cümleye kalp işareti koymak kadar basit bir eylem değildir. Herkesin okuyup beğeneceği kitap başkadır çünkü herkesin okuduğuyla ulaşabileceği seviye başkadır.

Henüz on yedi yaşındayken kazanmıştım fakülteyi. Okulum Sıhhıye' deydi. Zafer çarşısına yakındı. Dolaşırdık bazen arkadaşlarla çarşıyı. Bir gün baktık ki kitap fuarı açılmış çarşıya. Şöyle bir bakıp çıkacaktık fuara. Öyle olmadı. Arkadaşlarım gittiler ben altı saat boyunca çıkamadım salondan. Kitaplara dalmışım, deyip geçmek yanlış olur. Kitapların yerlerini ezberlemiştim o gün. Tuhaf gelebilir biliyorum bir çok kişiye ama beni anlayanlar olacaktır; hangi kitap nerede onu ezberlemiştim.

Ankara' ya geldiğimde Çalıkuşunu, Sağırdereyi, Bozkurtları,Mai ve Siyahı okumuştum. Okurluğum Kayseri' de başlamıştı. Yine de Zafer çarşısındaki fuarda sayısız kitapla baş başa kalınca şaşırmıştım. Onlara dokunabiliyor arka kapaklarını okuyabiliyor kitabın içine bakabiliyordum. Kayseri' de pek buna izin vermezdi kitapevl çalışanları.

Tek bir kitap almaya karar vermiştim. Gözüme kestirdiğim kitapları inceliyor kıyaslıyor birini eliyordum. Böyle böyle eledim kitapları. Sonunda iki kitap arasında kaldım. Biri, Dünya Ticaret Tarihi diğeri, Sevmek Dokunmaktır.

Roman almayı bana para gönderenlere karşı haksızlık gibi görüyordum ama öyle açtım ki okumaya öğrenmeye bir öğün yemeğimi feda edecek onun parasına kitap alacaktım. O yıllarda bir öğün yemek parasına kitap alınırdı. (Öğün dediğim fakülte kantininden tost çay) Roman fuzuliydi. Öyle sanıyordum. İyi yazılmış romanın, öykünün beynimi esnetip geliştireceğini beni mutlu edeceğini bilmiyordum.

Dünya Ticaret Tarihi kitabını almıştım. Henüz yazmıyordum, ileride yazacağım Sadullahlı öykülerimin esini bu kitap olacaktı.

25-10-2023
Osman Akalın

Osman Akalın

Öykü Yazarı

Bünyan doğumlu yazar Ankara'da yaşamaktadır. Turuncu ve yeşile gönül bağı vardır. Yıkanmış beton kokusunu ve leylak kokusunu önemser. Bu kokularda çocukluğunu ilk gençliğini muhafaza eder. Öfke, intikam duygusu yoktur. 'Kapıldım gidiyorum bahtımın rüzgarına' şarkısına müpteladır. Kızarmış patatesi ve beyaz peyniri çok sever. Hayal gücünün, sabrının ve hoşgörüsünün sınırları henüz kendisi için de muammadır. Asla pes etmez. Mucizelere inanır. Profil resmi Uğur Akalın' a aittir

osmanakalin38@gmail.com