İz

İz

A+ A-

Teninde sürüsü vardı yalnızlıkların, çocuklar yuvarlanıyor güneş ışığının altında sana doğru sen kollarını açmış rüzgara karşı beklerken, bir yağmur damlası düştü saç tellerine yüzünün her bir noktasında kıvılcımlar yaratıyordu bu sessizlik.  Kumsaldaki virane kulübenin gölgesi sallıyordu bedenini, küçük bir vosvos yol kenarında toz tutmuş bir biçimde senin yalnızlığına ortaklık ediyordu. Martıların uzun kanatlarından tüyler dökülüyordu kumsala, bir dilek tutmak için tam vakti sanki, nefes almanın verdiği his bedenine sakin sakin işliyordu. Kitabından aldığın sayfayı katlayıp küçük gemi yapıp suya bıraktın.  Kelimeleri, cümleleri özgürleştirdin. Küçük gemi sayfası kısa yolculuğunun ilk adımlarını atmıştı. Yüzünde küçük bir tebessüm belirdi, yüzündeki minik çizgiler seni, benim gözümde daha güzel kıldı. Her minik nokta yaşanmışlık izi taşıyordu. Ne kadar çok yol geçtiğini ne kadar çok büyüdüğünü anlatıyordu bana, karşımda parlayan suretine hayranlıkla bakıyordum. Her yerden çiçek kokuları gelmeye başladı, yasemin, sümbül, hanımeli sokağı sardı. İçimdeki telaşı alıp götürdü kokuları, sonra sana adım attım kumlar ayaklarımı yakarken, ellerine uzandım küçük bir esinti yüzündeki saçları kenara bırakıp gitti. Yelkenler aşka, huzura, sadeliğe uğurlarken kendini, sen bugün mevsimlerden sonbahar oldun. Ben ilkbahardan bir esintiyle geldim sana, şarkılar nihayetinde seninle dans ediyordu. Ruhumuz da çiçekler açması içindi her şey, olsun ya daha ne isterim.


Kaynakça

Fotoğraf: Yazara aittir.

31-07-2023
Yağmur Aykent

Yağmur Aykent

Edebiyat

Ankara’da doğmuştur. Fotoğrafçılık ve yazı yazmak ilgi alanlarıdır. Yeni bir keşif yapıp deneyimlerini insanlarla paylaşmaktan keyif alır. Kırıkkale üniversitesinde RTV öğrencisi olarak eğitim görmektedir. Bu alanda düşünce ve fikirlerini sizinle paylaşmak istemiştir.

yagmuraykents@gmail.com