Aşk, İntikam ve İhanet: Culpa Mia (My Fault)

AŞK HİÇ UMMADIĞINIZ YERDE KARŞINIZA ÇIKAR.

On yedi yaşındaki Noah (Nicola Wallace), annesinin varlıklı biri olan William Lesiter ile evlenmesinin ardından, doğup büyüdüğü şehri, erkek arkadaşını, dostlarını geride bırakmak zorunda kalır. Annesiyle birlikte William malikanesine taşınan Noah’ı bir misafir beklemektedir. William Lesiter’in oğlu Nick (Gabriel Guevara). Noah’ın üvey kardeşi Nick’in gizli dünyasını keşfetmesi ile kendilerini aşk, intikam ve ihanet üçlüsünün en derin köşelerinde bulurlar.

Süre: 117dk

Tür: Dram, Romantik

Yönetmen ve Senarist: Domingo González

Yapımı: 2023- İspanya

Domingo González’in ilk uzun metrajlı filmi olan Culpa Mia, Wattpad platformunda yazılan Mercedes Ron’un ‘Culpables’ üçlemesinin birinci kitabından uyarlandı. Kitap serisi 2017’de 50 milyondan fazla kez okundu. Film 8 Haziran 2023 tarihinde Amazon Prime Video ’da ilk gösterime girdi. Ve sosyal platformlarda yapılan editlerle de Türkiye’de çıktığı ilk andan itibaren popüler bir hale geldi.

 Filmin konusu Wattpad platformunda kitap okuyanların bileceği üzere oldukça klasikleşmiş romantik/dram türüne örnek olsa da gençlerin dikkatini çeken asıl şey, oynayan oyuncuların izleyici kitleyle aynı yaşlarda olmaları ve aralarındaki uyumdur. Kimyaları uyun iki oyuncu hakkında senarist ile çalışan kitabın yazarı Mercedes Ron şu sözleri söylemiştir:

“Oyuncu seçimi sürecine çok katıldım, beni çok dikkate aldılar. Ve gerçek şu ki, Nicole (Wallace) ile her şey çok kolaydı, hepimiz onun “Noah” olduğu konusunda hemfikirdik. Gabriel (Guevara) özellikle mavi gözleri olmadığı için bana biraz daha pahalıya mal oldu ve bunun hayranlar için önemli olduğunu biliyordum ama sonunda aralarındaki kimyaya önem verdik ve çok iyi oynadılar.”

Yönetmenin filmde bu kadar başarılı olmasının sebeplerinden birinin de kitabın yazarı olan Mercedes Ron olduğunu söyleyebiliriz. Mercedes Ron’un verdiği röportaja göre bu film sürecinde senaryo, oyuncu seçimi gibi birçok konuda birlikte çalışan ikili, filmin klasikleşmiş konusuna rağmen oldukça popüler olan bir film ortaya koymayı başarmışlar ve oldukça ses getirmişlerdir.

   Babasının yanında efendi bir hukuk öğrencisi, evden ayrıldıktan sonra kafasına eseni yapan, illegal araba yarışları organize eden, sokak dövüşlerine katılan, büyük partiler düzenleyen bir serseri ile başına buyruk ergen genç bir kızın büyük ve çekişmeli aşkını anlatan film, iki karakterin çocukluk travmalarının derinliklerini ve etkilerini de gözler önüne seriyor. Bizde bunun sayesinde karakterler ile bir özdeşim yaşıyor ve onları anladığımızı düşünüyoruz.

Evet onun travmaları var ve bu yüzden böyle davranıyor, baş kaldırmakta haklı diye düşünüyoruz. Çünkü erkek karakter için anne eksikliği çocuğun anneye en ihtiyaç duyduğu zamanda gerçekleşmiş gibi duruyor.

Erkek çocukları doğdukları andan itibaren anneye karşı duygusal ve fiziksel bir bağ ile bağlıdırlar. Annenin amansız terki ile de bu bağ kopar ve çocuk boşluğa düşer. Baba ne yapacağını bilemez. Anne eksikliği erkek çocuğunu yanlış yollara sürükler. Babanın rolü burada daha da artar. Ancak baba, annenin yerini tutamaz. Baba daha sonra evlense de çocuk büyümüş, anne eksikliğini yıllarca yaşamıştır bile. Bu yüzden baba sadece kendi mutluluğunu düşünür. Çocuğa gelir kaynağından başka bir şey sağlayamaz. Bu yüzden de anne sevgisini çocuk, öz annesini, annesinin bir sonraki evliliğinden olan kız kardeşine benzeyen ve eve babasının evlenmesinden sonra gelen üvey kız kardeşinde bulur.

Kız çocukları ise doğdukları andan itibaren babaya hayranlık besler, anneyi istemezler. Film de ralli yarış sürücüsü ve arabasız yapamayan bir babanın gözüne girmeye çalışan ve onun için küçük yaşta tehlikeli sürüş teknikleri öğrenen ayrıca bunu uygulayan bir kız çocuğu görmekteyiz. Kız o zamanlar çok mutlu olduklarını ancak her şeyin sonradan değiştiğini söylemektedir. Bu da aslında kızın babasını görmek istediği gibi gördüğüne, babasının karanlık yüzü ortaya çıktıktan sonra da her şeyin alt üst olduğuna işaret eder. Kız babasından korkar. Anneye sığınamaz. Annenin evlenmesi ile de yeni bir sığınacak ona baba şefkatini verecek birisini arar. Bu da onu sevgilisi olmasına rağmen üvey abisinin şefkatine ve çekiciliğine iter. Ancak babasının davranışlarını çocukta görmesi kızı korkutur ve ondan uzaklaşmak ister. Yine de içlerindeki aşka karşı gelemezler ve film mutlu sonla biter. Ancak son sahnede gösterildiği gibi film bitmediğini ve devamının olacağını bize yansıtır.

Film sıkıldığınız ve klasik bir aşk filmi izlemek istediğiniz bir zamanda izlenebilecek filmler arasında bence. Klasik konusuna rağmen film yönetmenin ilk uzun metrajlı filmi sonuçta. Bu yüzden ses görüntü, sinematografi anlamında başarılı bir film. Film, kitabın yazarı ile yazıldığı içinde kitaptaki duyguları ve karakterleri yansıtmakta başarılı olmuş. Ve ben, film ne kadar toplumsal anlamda uygun bulunmasa da izlenebilir ve ilk uzun metrajlı filmi olduğu için de yönetmeni de takdir edilebilir buluyorum. Ve devam filmini merakla bekliyorum.

Sizin film hakkındaki görüşleriniz neler peki?

Beğendiniz mi, yoksa izlenmeye değer bulmadınız mı?

Filmin bu kadar eleştiri alması sizce doğru mu ?