Ayna Dışını, Müzik İçini Yansıtır
Kendi ile yüzleşen insanın ayna karşısında kendine uzun uzun bakıyor olduğu bir sahneyi; film, dizi ve kliplerde sıklıkla görürüz.
Bu yüzleşme aslında tam da teknik olarak gözüktüğü üzere dışarıya sunuyor oluşumuzla yüzleşmediğimiz ’ben’i yansıtır.
Söz konusu özne kendinin farkında olmaktan öylesine uzaktır ki, özünün farkında olmadığı kadar dış dünyaya sunduğu kadarının bile uzun süredir farkında olamamıştır.
Aynaya bakarak kendini okumayı bilen aynaya ancak sevgi ile bakandır, ona bakarken acı çeken aslında kendi ile yüzleşen değil kendi ile bir türlü yüzleşemeyen ve kendini manipüle etmek için yeni bir fikir bulmak üzere olan kişidir.
İnsan kendi ile dışarıdan nasıl gözüktüğü üzerinden yüzleşemez. Kendini dinleyerek yüzleşebilir. Kendini duyabilmek için ise sessizlik gerekir. Zihnin sesini kısmak ve duyguları bir pusula gibi kullanmak kendini duymayı kolaylaştırır.
O yüzden kendi ile yüzleşmeyi gerçekten isteyen kişi bu tiyatroyu oynuyorsa, ayna karşısından kalksın ve aynaya bakarken dinlediği müziği, zihninin sesiyle beraber kapatıp, kalbinin işaret ettiği ve belki dinlemekten kaçındığı o müziğin sesini açsın.