Klişeler

Klişeler

A+ A-

Klişe denildiğinde aklınıza ilk ne geliyor? Hepinizin aklına geleni tahmin edebiliyorum. “Basmakalıp, öngörülen, sıkıcı olan.” Çoğunluk bu cevabı verir, benim ise hepsini içine alan başka bir şey aklıma geliyor; türk dizileri ve filmleri. Şimdi içinizden “ya ama bu benim de aklıma gelmişti” diyenler mutlaka olacaktır ve bu gayet normaldir. Peki klişeleri seven var mıdır? Bu soruya vereceğim cevap “hem de fazlasıyla” birçok kişi eminim ki “bak ben sana bu kız buna böyle yapacak demiştim, bak ben sana bu çocuk ölecek demiştim” gibi cümleler kurabilmek ve “gördün mü nasıl da tahmin ettim ama” diyerek hava atabilmek, hatta istese kendisinin bile bir senarist olabileceğini dile getirmek için bile izliyor. Klişe bu tarz kişiler için oldukça zevkli olsa da türk dizi ve sinema sektörü için tam bir felakettir. Dizilerimizin ve filmlerimizin bu kadar tahmin edilebilir olup bir yandan da bu kadar sevilmesi yaratıcı senaristlerimizin ortaya çıkmasında da engel bir durumdur. Bu yüzden bir çoğu kaliteli senaryo yazabilecek dahi olsa izleyici bunu istemiyor düşüncesiyle klişelere sığınır. Yok mudur bizi bu klişeden kurtaracak deyip çığlık atan sanatçı ruhlu insanlarımız da mevcuttur tabi, hatta dijital platformlar sayesinde klişeleri yıkma mücadelesi verenleri artık görmeye başlıyoruz. Ancak dijital’de bu ayaklanmanın daha çok diziler bazında olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Türkiye olarak dijital sektöre geçmemiz 2017 yılında “masumiyet” dizisiyle olduğunu söylemek mümkündür. Sevilen bu proje diğer dijital dizilere de öncülük etmiştir.  En rahatsız olduğum klişelerden bazıları ise şunlardır;  

Holding sahibi zengin iş adamı ile fakir kızın saçma bir tesadüfle tanışması ve aşık olmaları, bunun devamında mutlaka kız erkekle ayrılık aşamasına gelecek ama erkeğin mücadelesi sayesinde bu ilişki kurtarılacaktır.

3. kişiler, bir ilişkide genellikle hep bir 3.kişi mevcuttur ve çiftin arasını bozmak için türlü entrikalar yapacaktır ve bu 3.kişi genellikle kadındır.

Yemekler ve içecekler daima yarım bırakılır, ya o masada bir huzursuzluk çıkar ya da aniden hiç planlanmayan bir telefon gelir. Tabi izleyiciler olarak tabakta bizim gözümüz kalır.

Iyiler hep kazanır.

Oda’da özel bir şey konuşuluyorken salondan tesaüfen geçen kötü karakterin tüm konuşmayı duyması.

Her konuda bir fikri olan filozof karakter vb.

 

Size de beyin egzersizi yaptıracak şu son cümlelerim ile yazıyı bitiriyorum. Klişelerin birçoğu gerçek hayatta tam tersi yönde seyreder. Zengin iş adamı fakir kadına aşık olmaz, genelde kötüler kazanır, hayatımızı değiştirecek o filozof kişinin kendi hayatına dahi hiçbir yararı olmamıştır, yemekler ve içecekler genelde bitirilir, tesadüfen hiçbir konuya şahit olunmaz, 3.kişiler daima kadın olmaz, kadınlar her zaman fakir değildir.

 

27-10-2023
Mert Çetin

Mert Çetin

Kameraman, Kurgucu

Merhaba! ben Mert Çetin. Ankara - Çankaya’da yaşıyorum. Zonguldak - Ereğli’de doğdum. Lisans eğitimimi Kastamonu Üniversitesi Radyo televizyon ve sinema bölümünden 3.01 ortalama ile mezun olarak onur öğrencisi olarak tamamladım. Birçok kısa filmde yer aldım, kamerayla aram iyidir, tiyatro’da da arka planda bazı görevler aldım. Kurgu, fotoğrafçılık, senaristlik gibi konularda kendime güveniyorum. Benim de her Türk genci gibi yurtdışına çıkma hayalim var ve kendimi alanımda geliştirmek istiyorum. Hırslı, insanlarla iyi anlaşmaya gayret gösteren, sakin bir yapım vardır. Kendini sürekli geliştirmeye çalışan biriyim. İyi niyetimin suistimal edilmesini sevmem. Dizi-film izlemek, bowling oynamak, kitap okumak, gezmek, fotoğraf çekmek, yazmak hobilerimden bazılarıdır. Ayrıca kedileri ve köpekleri severim.

merh368@gmail.com

@mrt.ctn7 @ctnphotographyy