Görünenin Ardı

Görünenin Ardı

A+ A-

Her zaman görüneni takdir ediyoruz, görünmeyeni görmekle vakit kaybetmek istemiyoruz çünkü. Bu sevdiğimiz her şey için, ilgimizi çeken her şey için geçerli. Bir şeyin derinini görmeden ilk olarak yüzeyini onaylamaya bakıyoruz. 2023 Ağustos ayında sinema – dizi sektörüne geçiş yaptım. Önce kostüm stajyerliği, sonra kostüm asistanlığı, sanat asistanlığı ve şimdi de set asistanlığı yapıyorum. Bu sektöre girmek neredeyse herkesin hayalidir, herkes bir yerlerde ismini görmek istemiştir çünkü. Benim de istememin nedeni buydu, büyüdüğüm ortamda sürekli varlığımın reddedildiğinde şahit olmuştum işte ben de bir yerlere ismimi bir yerlere yazdırarak varlığımı onların gözlerine gözlerine sokmak istedim. Evet sonunda beni Kabul ettiler, hedefime ulaştım, beni takdir etmelerini zevkle izledim ve bu andan itibaren bir şeyler değişti. Heyecanım gitti, hiçbir şeyden zevk almamaya başladım, anladım ki güzel olan hedefe ulaşmak değilmiş, hedef koyabilmek ve hedefe ilerlerken duyduğun o heyecanmış. Şu an sektöre devam etmek istiyor muyum diye soracak olursanız size şöyle cevap verirdim muhtemelen “daha iyi bir iş bulabilsem 2 dakika düşünmeden bırakırım” bundaki nedenleri sayacak olursam tabi ilk neden hedefime ulaştığım için heyecanımı kaybetmem. Daha sonra kamera arkasının en az kamera önü kadar önemli olduğunu düşünmem ve buna ragmen kamera önündekilerin 10’da 1’I kadar değer görmemeleri. Uzun çalışma saatleri, çoğu projede yetersiz verilen repo, hak edilenden az maaş. Bu sektördeki insanların çoğunun ilişkileri de düzensizdir ayrıca çünkü ilişkiye yeterli zaman ayrılamıyor, yani sabah 9 da işe giden kişi gece 1 de eve dönüyorsa ve haftada 1 gün izni varsa ne evli olan kişi evliliğin mutluluğunu yaşayabilir ne de sevgilisi olan kişi sevgilisi ile vakit geçirebilir. Tabi bu hangi alanda çalıştığın ile de alakalı. Film de çalışıyorsan ve prodüksiyon da gerçekten kaliteli ise vakit ayırabilme ihtimaliniz yüksek ancak dizide hangi prodüksiyon olursa olsun vakit ayırmanın mümkünatı yok. Haftada 150 dakika dizi çekilmesi kadar akla mantığa sığmayan çok az şey vardır. 150 dakikanın 1 film için bile fazla bir süre olduğunu düşünürsek ne kadar gülünç bir durum olduğu daha rahat görülecektir. Peki bu düzeni değiştirmek için siz ne yapıyorsunuz diye soracak olursanız cevap “koca bir hiç” çünkü sektörde iki kafanı göster, dilini çıkarmaya iki söz söylemeye çalış hemen yerine yeni birisini buluyorlar. O yüzden sana da susmaktan başka çare kalmıyor, çok fazla alternatifinin olduğu bir yerde çok fazla konuşmak çok fazla bir saçmalıktan başka bir şey değildir. Bir gün bu sektörü bırakmamı sağlayacak kadar güzel bir iş bulabilme dileğiyle…

27-03-2024
Mert Çetin

Mert Çetin

Kameraman, Kurgucu

Merhaba! ben Mert Çetin. Ankara - Çankaya’da yaşıyorum. Zonguldak - Ereğli’de doğdum. Lisans eğitimimi Kastamonu Üniversitesi Radyo televizyon ve sinema bölümünden 3.01 ortalama ile mezun olarak onur öğrencisi olarak tamamladım. Birçok kısa filmde yer aldım, kamerayla aram iyidir, tiyatro’da da arka planda bazı görevler aldım. Kurgu, fotoğrafçılık, senaristlik gibi konularda kendime güveniyorum. Benim de her Türk genci gibi yurtdışına çıkma hayalim var ve kendimi alanımda geliştirmek istiyorum. Hırslı, insanlarla iyi anlaşmaya gayret gösteren, sakin bir yapım vardır. Kendini sürekli geliştirmeye çalışan biriyim. İyi niyetimin suistimal edilmesini sevmem. Dizi-film izlemek, bowling oynamak, kitap okumak, gezmek, fotoğraf çekmek, yazmak hobilerimden bazılarıdır. Ayrıca kedileri ve köpekleri severim.

merh368@gmail.com

@mrt.ctn7 @ctnphotographyy