Umut Konservesi

Umut Konservesi

A+ A-

  Duru, serin ve yağmurlu bir eylül sabahı erkenden uyanmıştı. Gece boyu hafiften esen rüzgâr açık camdan odaya dolup tatlı bir uyku vermişti. Duru uzun zamandır böyle deliksiz bir uyku çekmemişti. Bedeni tamamen dinlenmenin hafifliğiyle kendiliğinden uyanıvermişti. Burak, yanı başında derin bir uyku çekerken Duru, yorgunluğunu geceye bırakmanın verdiği keyifle yerinden doğruldu. En sevdiği mevsimin sabahlarını uyuyarak geçiremezdi. Avuçlarına doldurduğu suyla yüzünü yıkadığı banyodan usulca çıktı. Odaya geri dönüp şalını omuzlarına aldı ve mutfağa geçti. Burak uyanana kadar mutfak balkonundan sokağı seyredecekti. Mutfağın kapısını açar açmaz dün gece yaptığı domates konservesinin kalan kokusunu aldı. Mutfak buram buram domates kokuyordu. Tezgâhın üstünde ters çevirip dizdiği kavanozlar dün hayli yormuştu Duru’yu ama seviyordu bir kere, böyle kış hazırlıklarını.

  Duru, sürgülü balkon kapısını iki yanlara doğru çekip açtı. Dinen yağmurla toprak susuzluğunu bir nebzecik olsun giderebilmişti. Duru balkon demirlerine dayanıp etrafı izlemeye başladı. Kavurucu sıcaklıktaki yaz günlerinden sonra gelen hafif serinlik, toprak kokusu eşliğinde tenine ferahlık veriyordu Duru’nun. Ne çok sıcak geçmişti bu yaz. Yere bir damla dahi düşmediği gibi yaprak da kıpırdamamıştı.

  Duru yığınla düşmüş sarı yapraklara öylece daldırmış düşünüyordu. Ağaçlar kuru yapraklarını nasıl da döküp hafifletiyordu gövdelerini? Yeni çıkacak taze yeşil yapraklarına, besbelli yer açıyorlardı şimdiden. Çimenler, çalılar kurumaya yüz tutmuştu. Doğa, büyük bir değişime hazırlanıyordu. Renklerini değiştiriyordu, sakinleşiyor, sessizleşiyordu. Bu sessizliğin ardından yenilenip yine şaşırtacaktı canlılarını. Duru, işte bundan çok seviyordu güz aylarını. Doğanın yenilenmek üzere kendinde yaptığı bu değişimi hayranlıkla takip ediyordu günden güne. Sonbahar, Duru’ya da umut veriyordu. Her şeye yeniden başlama hevesi uyandırıyordu. Duru aslında doğaya benzemek istiyordu. Doğaya özeniyordu çünkü biliyordu ki tabiatın kuralları asla yanıltmazdı insanları. Bir ağacın kuru yapraklarını döktüğü gibi Duru da bütün kırgınlıklarını atıyordu bu mevsimde gönlünden ve gövdesinden. Yeni hayallerini, umutlarını açılan boşluklarına tutturuyordu. Dün gece yaptığı domates konservelerinin arasında bir kavanozu boş bırakmıştı çünkü ona umutlarını dolduracaktı. Sonra da kapağını sıkıca kapatacaktı umut konservesinin. Onun da hava almaması ve bozulmadan saklanması gerekiyordu. Ara ara çıkarıp kullanacak ve güç bulacaktı. Her mevsimde bulunmayacağı için taze kalsın istiyordu hevesleri. Öyle ya! Kış hazırlığından yalnızca mideler mi pay alır? Gönüller için de bir konserve kaynatılamaz mıydı?

“ Her sonbahar, başlangıcın olsun ilkbaharlara.”

 

 

 

02-10-2023
Burcu Tüylüoğlu

Burcu Tüylüoğlu

Edebiyat

Merhaba Ben Burcu. 2014 yılında Gazi Üniversitesinden mezun oldum.  2015 yılında Pedagojik Formasyon eğitimi aldım. 2023 yılında, Türk Dili ve Edebiyatı bölümü yüksek lisans ile İstanbul Üniversitesi “Yaratıcı Yazarlık Eğitmen Eğitici” eğitimini tamamladım.

Tanış çıkacağımız her duygunun bir kelimesi vardır bu hayatta. Bu yüzden daha çok severiz bazı kelimeleri. Onlarla cümleler kurmak isteriz, kendimizi ifade ederiz. Benim kelime ve cümlelerimde, kendinizden bir his görürseniz ortak olsun dilimiz ile kalbimiz.

burcutyl_90@hotmail.com

burcu_tyl