"Değeri" Hak Edene

A+ A-

   Bana karşılıksız değer veren kişiye hak ettiği değeri veremediğimi hissediyorum. İlgim onun dışında herkeste gibi.. dağınık ve savunmasız, yaramazlık yapan bir çocuk gibi meraklı ve kurnaz, gözü doymaz ve bir o kadar güvendiği o kucağa dönen ama gözü hep dışardaki oyuncaklarda olan...

   Değeri hep çevremde “olduğunu” düşündüğüm insanlarda aradım. O insanların çevresine bile girememişken. Bunu çok net görebiliyordum da.. nasıl diye sormayın. Değersiz hissetmek konusunda değerli hissetmeye takıntılı olmak kadar inatçıyım. Keşke şu inadım olmasa ve bırakıp atabilsem şu düşünceyi. Kalmasa kimse etrafımda, herkesi kendimden önce düşünmekten ve çıkarcı dünyada iyi bir davranış gördüğümde gardımı hemen indirmesem, umut etmesem birilerinin bir şey düşüneceğini, değer vereceğini, FARK EDECEĞİNİ..

  İnsan en çok ihtiyaç duyduğu duyguya hasret kalırmış, nasıl hissettireceğini bilmese bile..

  Hissetmek için en baştan başlayacağını bilse bile pes etmezmiş.. ya pes etmesi gerekiyorsa ve bunu kabul etmek istemiyorsa? Kaybeder mi yoksa?

  Kaybetmek kötüdür elbet. Gerçekler gibi sert tokatlar atar insanın suratına hiç beklemediğin zamanda, beklemediğin kişilerden. Belki de en çok bu canını yakar insanın. Neden diye sorar, geçmişte gördüğü ama inkar ettiği anılar gelir aklına, kabul etmek istemez, "ben ona değer vermiştim der, kendimle çelişmeyi göze alacak kadar değer vermiştim"

   İşte orada insan iki kere yıkılır, bir değer verdiğin kişi tarafından; ikincisi ise değersizlik duygusuyla tekrar yüzleşmek zorunda olacak yorgun ruhu tarafından..

   Çoğu zaman düşünürüm, bizler çok uyanık canlılarız. Bir insanın korkusunu, kaygısını gözlerine bakınca hemen anlıyoruz bir de o kadar uyanığız ki (!?) bunu fark ettiğimizi karşıdakine kanıtlamazsak zayıf veya kafasını kullanmayan etiketi almaktan korkuyoruz (!?) Zorbalığı ilk insan güdülerine sahiplere öğretiyoruz hem de hiç söz kullanmadan !?!? İnsan ilişkilerinde geldiğimiz nokta duygulandıracak cinsten. Gözlem desen var, düşünce kontrol etme ve dayatma desen hemen beliriyor.. ama bir şey eksik gibi bu gelişim sürecinde.. birey olmak ve bireyin beynine sahip olmak. Yüksek veya düşük zeka değil, düşünce yeteneğine sahip olmak, düşünebilecek kadar beyni yormak, sorgulanmak, bir şey yapmadan, söylemeden önce düşünebilmek, gördüklerini, farkındalıklarını hatırlayabilmek ve yorumlarının temelini güçlendirmek..

   Kötülüğü, iyilikten daha hızlı öğreniyoruz ve daha hızlı uyguluyoruz. Kötülüğün çevresi daha geniş, daha çeşitli ve albenisi yüksek.. ama bunun da bir karşılığı var, kötülüğün de insanlardan aldıkları var, kötülük tefeciden borç para almak gibi, hem tefeci hem de alan suçlu, ikisi de kötülüğe bulaşmış.

   Peki iyilik, onun bir karşılığı var mı? Onun karşılığının ne zaman ve nasıl geçeceğini başına gelen bir çok olayda yorumlanabilir çünkü karşılık beklemeden yapıldığı için iyiliktir, bunu halen kabul edebilmiş değilim. İyilik değerli değil midir? Değer de karşıdan geldiği kadarıyla verilmeli eğer karşıdaki senin verdiğin kadar değer vermiyorsa, önemsemiyorsa bu değer vermediğini gösterir ve iyi olmadığını, iyiliği göremediği?!

   Ben bunu mu yaptım? Verilen değerin farkına varıp karşıya değer vermeyerek, değeri taşımadım, iyiyi de.. o zaman kötü mü olurum kötülük farkında olmayı içeriyor mu? Peki farkındalık ardından pişman olmayı getiriyor mu? Kendimi, kendime öğütler verirken buluyorum, onun verdiği değeri görerek ve bunu hissederek ona da verdiğim değeri göstermem lazım diyorum kendime.. ama bu sefer de kendim değil onun gözünden öğüt veriyorum kendime. O zaman nasıl değerini bulup ve ona gösterebilirim?

  Senin bana olan değerinden en ufak bir şüphem yok, canımı sıkan şey bunu karşılıksız yapacak kadar beni seviyor olman ve bunu hak ettiğimi düşünmemem, belki de bu yüzden çevremde çıkarcı insanlarda aradım değeri, farklı bir şey görmek istedim. Bunun farkına varmak hem beni uyandırdı hem de sevginin ne kadar güçlü olduğunu bana bir kez daha gösterdi. Kendimi yazarken buldum ve değerinin benim için karşılıktan ziyade varlığına şükür olduğunu anlayarak...

 

07-01-2024
Sude Günay

Sude Günay

Sosyoloji - Öğrenci

Merhaba,

Ben Sude, hayatı anlamaya; anlarken de yaşamaya çalışıyorum.

sudegn58@gmail.com

@allissoftinsidee