Dur Dolap Beygiri

Karmakarışık şu hayatın içerisinde oradan oraya sürüklenip dururken arada bir kendinizi toz toprak içinde görmek rahatsız edince durup da ben nereye gidiyorum diye düşünürseniz eğer esasında hiçbir yere gitmediğinizi, olduğunuz yerde dolap beygirinden hallice dönüp durduğunuzu fark edebilirsiniz. Eğer zaman geçip giderken ve bir şeyler için çabaladığınızı düşünürken içinizde koca boşluklar varsa muhtemelen en başta sorulması gereken o soruyu kendinize hiç sormamışsınızdır. Ne için yaşadığını bilmeyen her insan için hayat zorlu bir parkurdur. Kimileri hayat amacının mutlu olmak olduğunu söyler. Bana sorarsanız insan hayata mutlu olmak için gelmemiştir. Bir kere insan hayata sürekli verdiği borcu geri isteyen alacaklı gibi davranmamalıdır. Hayata alacaklı gibi davranmak hayattan hiçbir şey alamamayı garanti eder.

Hayattan bir şeyler talep etmeyi bıraktıysak sorularımıza devam edelim. Hayata neden geldiğinizi tanımlayabilirseniz köprünün iki ayağından birini kurdunuz demektir. İkinci ayağı kurabilmek için de nereye gittiğimizi bulmalıyız. Hedefsiz gemiye hiçbir rüzgârın yardım etmeyeceğini bize önceden beri söylüyorlar. Rüzgâr yardım etmek istese bile siz varacağınız limanı belirlemezseniz rüzgârı da yormuş olursunuz. Uzakta bir hedefi belirlemeli sonra da küçük duraklara işaretler koymalıyız. Böylece ne biz yoruluruz ne de rüzgarlar.

Neden geldiğimizi ve nereye gittiğimizi düşündüysek en önemli soruya geldik: Hayat denilen bu yolu nasıl yürüyeceğiz? Yani köprünün üzerine tahtaları nasıl koyacağız? Bu sorular önemlidir zira “Aristotales mutluluğun kazanımının ilk olarak insanın ne yapmak istediği ile ilintili olduğunu söyleyerek şu soruyu kendimize sormamızı ister: ’Nasıl yaşamalıyım?’ Bu sorunun cevabı ile yola çıkan insan ne yapacağını bilen insandır.” der. Bu soruyu da etraflıca düşünüp bir cevap bulabildiysek artık geldiğimiz yer, gittiğimiz liman, bineceğimiz gemi belli olmuştur. Rüzgarlar yardıma hazırdır. Gittiğimiz yol bizi mutlu eder, arkamıza dönüp baktıkça bıraktığımız izler bize göz kırpar. Tabi tüm bunların olabilmesi için, belki de sancılar içinde, ‘neden geldim, nereye gidiyorum, nasıl gideceğim’ sorularına yanıtlarımızı hazırlamalıyız.

Yanlışlara düşmeden onurluca yaşayabilmemiz dileğiyle.