Beyninle Değil Kalbinle Yaşa

Beyninle Değil Kalbinle Yaşa

A+ A-

 


TEMİZ  ZAMANLARIN  MİS KOKUSU

Beyninle değil, kalbinle yaşa

Beyninde bütün dert, keder, tasa;

Seni yaşatmak kalbinin işi,

Mutluluktur SEVMEK SEVİNCİ ….

                                  BEYNİNLE DEĞİL, KALBİNLE YAŞA…

Kalp durunca biter hayat, beyni çalışmayıp da yaşayan çoook…

Düşündükçe kötüye giden insanoğlu, kalbiyle hareket etse; dünya hak ettiğimiz yer olmaz mı?

Altıncı hissimizi çalan düşünceler; saf ve temiz doğan kalbimiz, aklımızın gölgesinde atmasın…

Mutlu, huzurlu yaşamamız gereken bir tek hayatımızı;rekabet, yarış kaplamasın…

Beynin uygun gördüğü gelişmeler hep kalp kırıcı : tekerlek bulunduğundan beri insanlar birbirine hasret mesela,

Paranın icadı, icatların en acısı; insanın yaşam amacı olmamalı!

Para yokken, karşılıklı dayanışma ve anlaşmayla ihtiyaçlar giderilirmiş.

Şimdi tek ihtiyaç paranın  kendi.

 

Sevgi adlı enerjinin çözebileceği her şeye, Sevgi yolunu kapatan insanlık tali yollardan çözüm arıyor.

Düşünceler hayatı kolaylaştırmıyor, insan doğasına aykırı şekilde yaşantımızı çıkmaza sürüklüyor.

Düşüncelerin hayatı erkenden bitirmesi bir yana, yaşarken de düşündükçe üzülür insanlar. 

İspatlıdır ki; 

kötü düşünceler kötü duyguları; iyi duygular iyi düşünceleri meydana getirir.

davranışlar duygulardan meydana geldiğinde yaşam gerçek anlama ve mutluluğa kavuşur.

Pişmanlık kalbin hissettiği duygu olamaz, olsa olsa beyin düşüncesiyle bu kötü duyguyu oluşturur.

Beynin hafızası kuvvetlidir; kötülükleri unutmaz kini, nefreti, intikam isteğini yerleştirir planlara.

Kalp ise kendini kıranı fırlatıp atar dışına, sevdiklerine lazımdır orası.

 

GÜZEL KALBİNİZDEN GÜZEL GÖZLERİNİZE YÜKSELEN

GÜZEL BAKIŞIN OLUŞTURDUĞU

GÜZEL BİR HAYAT DİLEĞİMLE

            Akıl düşünür, muhteşem bir hayat planlar; kader de ona kahkahalarla gülermiş.

Beyin, o kıvrımlarının kıvraklığıyla kaderine mükemmel demeyi  akıl edemezse,

 işte o zaman yazık…

Yaşantımız düşüncelerimizdir.

Hayat dediğimiz gerçek, başımıza gelenlere yaptığımız yorumdur.

Bakış açımızdır sonsuz mutluluktaki ömrümüz ya da kahrolası dünya.

Düşüncemiz düşlerimizden doğar, 

Düşündeki gibi yaşayabilenler azınlıktaki şanslı kişiler…

Geri kalan yaşadığı gibi düşünmek zorunda. 

Bu çoğunluktakiler hayatı sevmek gibi güzel bir amaç edinse;

                                                             hoşuna giden yorumu yapar her ne gelirse gelsin başına.

Herkes kendi dünyasında yaşar ve bardağın yarısı dolu da diyebilir, tam tersini de.

Dolu diyen kendi dünyasında kanatlıdır gibi mutluluktan uçar hep, boş diyen sürünür. Oysa dünya aynı dünya, bardak aynı bardak…

 

HER UYANIŞ POZİTİF YÖNE DEĞİŞTİRSİN DUYGULARINIZI VE

Sıcak gönlünüz gibi sıcacık sevgilerle dolsun ömrünüz…

 

27-02-2024
Özge Kır

Özge Kır

Biyolog-Öğretmen-Reklamcı

1977 Ankara doğumluyum. Orta ve lise eğitimimi TED Ankara Kolejinde tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümünü okurken Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesinde Pedagojik Formasyon Eğitimi aldım. Son olarak Açıköğretim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümünü bitirdim.

Okul okuma hobim yanında, felsefi psikolojik ve polisiye tarzda kitaplar okumayı da severim. Yazma ise öğrendiğim andan itibaren kalem ve kağıt aracılığıyla hayatla dialog aracım olmuştur. Amacım güzel kalplere ve evrene olumlu bir şeyler söyleyebilmek.

Şiir yarışmalarından kazandığım ödüller yanında, öykülerim çeşitli dergilerde yayınlanmıştır, 2 adet felsefi şiir kitabım bulunmaktadır.

Yazmanın yanında diğer yaşamsal uğraşlarım; eğitim ve doğa koruma işlevli derneklerde ve kurumlarda faydalı olmaya çalışmaktır.

ozgekir@gmail.com