Aşkın Dili Edebiyat

Aşkın Dili Edebiyat

A+ A-

Kendimde içinde bulunduğum genç toplumunu, kuşağımı anlamıyorum. Aşk kadar güzel ve özel bir duyguyu o kadar yanlış anlıyorlar ve o yanlışları yanlış insanlarda hissetmeye çalışıyorlar. Aşkın değeri ve önemini genç yaşlarda tüketiyorlar. Tükettikleri aşk yüzünden hayattan zevk almamaya ve yetersiz hissetmeye başlıyorlar. Aşk doğru insanı bulup doğru duyguları hissettiğin şeydir. Aşkı çok yanlış yerlerde insanların bedenlerinde arıyorlar. İnsanın içine ruhuna baktığın zaman bulabileceklerini bilmiyorlar. Aşk bence sanattır ve dili edebiyattır. İnsan sevdiğine özel sözler cümleler kelimeler kurmak ister ve aşkın dilini edebiyat yapan şey budur. Ne kadar süslü cümle olursa olsun hepsinin sonu seni seviyorum sözüne çıkıyor. Aşkta üç çeşit insan vardır. Bu üç insan farklı şekilde sever. Bunlardan birincisi söyler ikincisi susar üçüncüsü de yazar. Söylenen sözler kuş gibidir uçar gider, susan sevgi susuz kalmaya mahkûmdur solar gider ama yazı baki kalır. Bundan kırk sene de geçse sevgiline yazdığın mektuplar, sözler, şiirler kalır ve o aşkınızın izi olarak karşınıza çıkar. İnsanların bedenlerine dokunmak yerine ruhlarına dokunun bir güzel söz güzel bir cümle yazmak zor değil. Seven insan şair sevdiği de onun en güzel şiiri olur. Aşkın Dili edebiyattır süslü kelimeler olmadan aşk şımarmaz. Aşk çocuk gibidir şımartılması gereken ufak haylaz bir çocuk. Bu çocuk şımarmazsa içindeki heyecan ve mutluluk yavaşça söner gider ve geriye mutsuz yerinde oturan hayattan zevk almayan çocuk kalır. Çok geç olmadan elinize bir kalem ve bir kâğıt alın yazmaya başlayın. Yazdıkça aşkınızı şımartın o aşk denilen çocuğa istediğini verin. Sevginizi aşkınızı edebiyatın büyüsü ile şımartın. Yazımın sonlarına doğru size şöyle bir şey demek istiyorum. Aşk insanı her şey yapar rezil de olursun vezir de aşk asla yapmam dediğin şeyleri yaptırır insana. Aşk senin ne olmak istediğini sana yaptırır. Ben bir kadın sevdim şair oldum...

 

Sizleri o mükemmel kadına yazdığım aşkı tarif ettiğim mısralar ile baş başa bırakmak istiyorum.

İstanbul boğazını değil,

Senin gözlerini sevdim.

 

Tutamam gelsen de elini

Öpemem ölsem de o gözlerini

Bilmem kaç gecem sensiz geçtiğini

Hatırlamam kaç ilkbaharın gelip geçtiğini

 

Yaşayamam sensiz geçen yılları…

 

İstanbul boğazını değil,

Senin gözlerini sevdim.

 

 

09-05-2024
Eren Kaba

Eren Kaba

Edebiyat

Kocaeli'de doğdum. Anaokulunda çeşitli tiyatro ve gösterilerde faaliyetler gösterdim. İlköğretimi Kocaeli'nde Ford Otosan Okulunda bitirdikten sonra babamın işi nedeniyle memleketim Eskişehir'e yerleştik. Eskişehir'de ortaokul zamanlarımda birçok faaliyet ve kurslara katıldım. Amatör olarak belli bir dönem basketbol oynadım. Bunun yanı sıra gençlik sporun resim ve sanat kurslarına katıldım. Ortaokulu Orgeneral Halil Sözer okulunda bitirdim. Lise zamanında spor olarak kick boks ve güreşle ilgilendim. Güreşte amatör olarak ağır siklet bölümde amatörler ikincisi oldum. Şiir yazma yeteneğimi lise zamanlarımda keşfettim.

Lise zamanlarında derslerde defterin kitabın köşesine şiirler yazmaya başladım. Üniversite için iki yıl mezuna kaldıktan sonra Afyon Kocatepe Üniversitesi eğitim fakültesi okul öncesi öğretmenliğini kazandım. Şu an Afyon Kocatepe Üniversitesinde üçüncü sınıf öğrencisiyim. Şiir yeteneğimi üniversitesi de geliştirmeye başladım. Etrafımdaki insanlar şiirlerimi okudukları ve beğendikleri zaman şiir ve edebiyat konusunda gelişmeye ve bir yerlere gelmeyi hedefliyorum. Bunu da Medya Çuvalı'nda yapacağıma inanıyorum.

erenkaba9@gmail.com