Son zamanlarda beni alıp sınırlarını kestiremediğim bir duygu dünyasına götüren ve her defasında yeni bir keşifle dönmemi sağlayan bir müzik kulağı oluştu bende. Nedendir bilmem fakat sürüklendiğim bu keşifler sonucu her duyduğum güfteye adeta bir gurme edasıyla yaklaşıyor ve tatmak için ucundan bir dinleti sunuyorum ruhuma. Tabi sonra çekilip kenara izin veriyorum kendisine. Ardından tüm bu dinletinin hissettirdiği geri dönüşle ya resitale devam ediyor ya da sonlandırıyorum. Yine iki gün önce böyle bir anımdayken bir anda kulağıma takılan bir güfteyle yeni bir keşfin daha temellerini atmış saydım kendimi ve ardından hemen YOLA DÜŞ’tüm.

    Öncelikle grubun adı “Yola Düş.” Öyle ki daha önce keşfettiklerim gibi uzun bir süre sessizce dinledim kendilerini ve ne zaman kesmesi gerektiğini bilir düşüncesiyle ruhuma izin verdim. Ezgiler içinde kaybolurken bir taraftan da kimmiş bunları icra edenler diye de bir göz gezdireyim sağa sola dedim. Sonuç olarak bir de gazeteci tarafım var. Bu özgün ezgilere hayat veren iki kişilik bir dev kadro sanki. İki Türk Halk Müziği aşığı kafa kafaya verip bir grup kurmuşlar ve grubun adını da  “ Yola Düş” koyalım demişler. Nitekim bunun sebebinin yarınlar için çiçekli ve umutlu bir yol aradıkları için olduğunu sonradan öğreniyoruz kendilerinden.

   Grup,  özgün ve Türk Halk Müziği ekolünde icra ettikleri sanatlarını yine son derece huzur verici akustik film görüntüleri eşliğinde biz dinleyicilerle buluşturuyor ve sonucunda kişiyi bütün somut olandan ayırıp bambaşka bir duygu evrenine sürükleyen bir iş çıkıyor ortaya.  Anadolumuz’un eşsiz ezgilerini minimal enstrümanlarla muazzam bir şekilde harmanlayan grup böylelikle tadına doyulmaz enfes bir müzik şöleni sunuyor dinleyenlere. Güfteledikleri bestelerle duygu dünyamızın algoritmasına yön veren grup, Türk Halk Müziğinin sadeliğini yansıtırken bunu özgün müziğin o eşsiz haliyle de buluşturarak icra ettikleri sanatlarıyla takdire şayan bir portföy çizmekte.

   Sonuç olarak düştükleri bu yolda refakat edilmesi gereken bu sanat adamlarının bizlere sundukları bu özgün ve eşsiz resitallere kulak kabartmalı ve ruhumuzu doyurmalarına izin vermeli. Zengin musiki becerileri sayesinde alternatiflerinin içinde kendilerine hatırı sayılır bir kitle edinen grup düzenledikleri dinleyici buluşmalarında enstrümanlarının telleriyle gönül tellerimizi buluşturmakta ve tadına doyulmaz bir müzik ziyafeti sunmakta. Öyle ki bu yazımı kaleme alırken bile bir köşede kendilerinin “Mavi Türkü”leri salonumun yumuşak ışığı altında kulaklarımın pasını silmekte…

  Uğruna düştüğünüz bu yolda tez zamanda çiçeklerin ve umutların yeşermesi temennimle…