
Dizi ve Filmlerde Grifon
Giriş
Grifon, Yunanca’da “kıvrık” ve “kancalı” anlamına gelen “gryphos” ile ilişkilendirilmektedir. Mücadeleci oluşundan dolayı “yırtmak, yutmak, kırmak” anlamlarını da taşımaktadır. Koruyucu özelliklerinden dolayı “altın koruyucuları” anlamını da taşımaktadır. Bir diğer teori ise bir meleğe adını veren kanatlı bir koruyucu olan “kherup”dan gelmektedir (Oktay, 2006: 29 -- Tekçe, 1993: 113), (Armour, 1995: 74), (Leibowitch, 1968: 126-136),
Grifonlar M.Ö. IV. bin yılda Mezopotamya bölgesinde kuş benzeri yaratıklar olarak görülmeye başlamıştır. Özellikle iki ya da birkaç hayvan bölümünden oluşan kanatlı yaratıklar olarak tasvir edilmişlerdir (Oktay, 2006: 29). Grifon olarak adlandırdığımız fantastik yaratık Mezopotomya, Yunan, Mısır, Türkistan gibi çeşitli bölgelere yayılmıştır.
Tüm bunların yanında modern çağımızda Grifon dizi ve filmlere konu olarak varlığını devam ettirmiştir. Burada seçilen 1 dizi ve 2 film üzerinden verilen örneklerle değerlendirme yapılacaktır.
İlk örneğimiz romandan uyarlanan, Alfonso Cuarón’un yönetmenliğini yaptığı ve 2004 yılında gösterime giren aynı zamanda serinin 3. filmi olan Harry Potter ve Azkaban Tutsağı filmidir. Bu filmde türüne “Hipogrif” (Farklı kaynaklarda babası grifon, annesi kısrak olan melez bir yaratık olarak geçmektedir. Ancak melez hayvanlar genellikle çirkin vve gereksiz olarak tanımlanmaktadır. https://en.wikipedia.org/wiki/Hippogriff) denilmektedir ve Hipogrif’e “Şahgaga” adı verilmiştir. Şahgaga’nın ölüme mahkûm edilmesiyle Harry Potter ve arkadaşları zaman yolculuğu yaparak onu kurtaracaklardır.
Şahgaga kartal başlı, at vücutlu, bir at kuyruğuna sahip kanatlı bir grifon olarak 33:34. dakika da karşımıza çıkmaktadır. Arka bacakları at, ön ayakları ise kartal bacağı şeklindedir (Fotoğraf 1). Şahgaga’yı kendisine yaklaşım şekline göre bir at kadar uysal ve bir kartal kadar da saldırgan olabileceğini görmekteyiz (Fotoğraf 2-3-4).
Şahgaga at gibi yürür ve yürürken toynak sesleri çıkar, konuşamamaktadır. Ancak kartal sesine benzer sesler çıkarmaktadır. Burada kartal ve atın özellikleri birleştirilmiştir.
İkinci örneğimiz, yine bir romandan uyarlanan ve 2005 yılında Andrew Adamson tarafından yönetilen Narnia Günlükleri adlı filmin ilk serisi olan Narnia Günlükleri; 1 Aslan, Cadı ve Dolap filmidir. Bu filmde 4 kardeş dolaptan geçerek mitolojik karakterlerin ve kötü cadının (Beyaz Cadı) olduğu, hayvanların ve yaratıkların konuşabildiği Narnia adlı bir evrende geçmektedir.
Filmde çokça Yunan ve Roma mitolojisi yer alırken Türk etkilerine de tanık olmaktayız. İyi ve kötü savaşının işlendiği evrende grifon ana karakterde yer almamaktadır. Ancak bu filmde kendisini iyilerin tarafında yer alan ve mitolojilerdeki gibi aslan vücutlu, kartal başlı ve kulaklı olarak görmekteyiz. Bunların yanında arka ayakları aslan ayağı şeklinde, ön ayakları kartal pençesi şeklindedir. Aslan kuyruğu şeklinde uzayan kuyruk yelpaze şeklinde açılan tüylerle son bulmaktadır (Fotoğraf 6-7).
Film sahnesinde aslan-kartal grifon ilk olarak uçarken 1:47:30. dakikada görülmektedir. Bir gözcü görevi üstlenmiş olarak savaş meydanına doğru uçarken aynı zamanda görüntüsüyle de görsel bir şölen sergilemektedir (Fotoğraf 5). 1:50:30. dakikada Beyaz cadıya karşı yapılan savaşta birden fazla grifonun düşman üzerine kaya parçaları attığını görmekteyiz (Fotoğraf 8).
Son örneğimiz, 2023 yılında yine romandan uyarlanan, Sebastian Marka ve Erol Yeşilkaya’nın yaratıcılığını üstlendiği “the Gryphon” adlı dizi “Prime Video”da 6 bölüm olarak yayınlanmıştır. Dizimizde birden fazla evren bulunmaktadır ve her evrende farklı yaratıklar vardır. Ana karakterlerden biri olan Grifon’un amacı her evrene geçiş yaparak işgal etmek ve herkesi etkisi altına alarak yönetmektir. Bu yüzden insan evreni için tehlike göstermektedir. Dizideki ana karakterlerden biri olan Mark ve abisinin, dünyayı ele geçirmeden Grifon’u öldürmeleri gerekmektedir.
5 bölüm boyunca göremediğimiz mitolojik yaratık Grifon, kendisini öldürmeye gelen insanları köleleştirerek, onların sesleriyle emri altında olan yaratıklarla iletişimi sağlamaktadır. Tüm uğraşlara rağmen kendisini öldürmeye gelen Mark’ı bulamayan yaratıklara sinirlenerek 6. bölümün 37:23. dakikasında kendisini göstermektedir (Fotoğraf 9).
Dizide gösterilen yaratık daha çok ejderhayı anımsatmaktadır, kıvrımsız gagası ile ejderhaya benzer bir grifon görüntüsü verilmiştir (Fotoğraf 10-12). Tüm bunların yanında ön profilden bakıldığında yumurtadan yeni çıkmış bir kuşu da andırmaktadır (Fotoğraf 11).
Değerlendirme ve Sonuç
Çağlar öncesinde insanlar korkularını yenme ve korunma ihtiyaçlarını çeşitli şekillerde tasvir etmişlerdir. Bunlardan biri de yırtıcı, güçlü ve korumacı yapısıyla grifonlardır.
Mitolojide grifonlar genellikle, kartal ve aslan karışımı (Rostoytzeff, 1922: 194) olarak tasvir edilmiştir. Buradaki amaç yer ve gökyüzü hayvanlarını birleştirerek güçlü, kudretli ve daha değerli bir yaratığa dönüştürmektir. “Grifon” adlı dizide Grifon, tüysüz, kulaklı, kanatlı, gagalı, uzun pençeli korkunç bir yaratık olarak gösterilmiştir. İnsanlar için burada düşmanın daha güçlü, alt edilmesi zor, kudretli bir yaratık olarak gösterildiğini düşünebiliriz. Anlayacağımız üzere dizideki grifon karakteri kötü ve çirkin olarak gösterilmiştir ve mitolojilerde tasvirlere benzememektedir.
Harry Potter ve Azkaban Tutsağı filminde grifon, at ve grifon karışımı şeklinde melez olarak verilmiştir. Narnia Günlüklerinde yer alan grifon karakterini hem görsel hem de iyiliğin tarafında olmasıyla mitolojilerde tasvir edilen örneklere daha çok benzemektedir.
Sonuç olarak; Grifon, modern çağda yalnızca mitolojideki tanımlarıyla sınırlı kalmayıp, dizi ve filmler aracılığıyla yeni anlamlar ve boyutlar kazanmıştır. Yaratıcı anlatılar, grifonun güçlü, koruyucu ve bilge yanını korurken, ona farklı kültürlerin ve çağdaş temaların etkisiyle yeni bir derinlik kazandırmıştır. Bu yaklaşım, grifonu geçmişten günümüze taşımakla kalmayıp, onu sürekli evrilen bir hikâye unsuru ve popüler kültürün dinamik bir parçası haline getirmiştir.
Grifonlar, modern sanatın büyülü dünyasında hem görkemli görünümleri hem de güçlü sembolizmleriyle dikkat çekmeye devam etmektedir. İnsanlık, mitlerin ve efsanelerin gücünü teknolojinin desteğiyle yeniden canlandırarak, grifonları çağdaş anlatılarda yaşatmayı sürdürmektedir.
Kaynakça
Armour, Peter, “Griffins”, Mythical Beasts, (ed. John Cherry), British Museum Press, 1995.
Leibowitch, J. “Quelques Griffons Demeurés Inédits”, IEJ, vol.18, 1968.
Oktay, Özlem J. Türk Sanatında Grifon Tasvirleri, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2006.
Rostovtzeff, M. Iranians and Greeks in South Russia, Oxford, 1922.
Tekçe, E. Fuat Pazırık (Altaylardan Bir Halının Öyküsü), Ankara 1993.
https://en.wikipedia.org/wiki/Hippogriff