Doğru-Gerçek ve Sürüye Katılmak

Doğru-Gerçek ve Sürüye Katılmak

A+ A-

Yüzyılımızın en büyük sorunu kişisel gelişimciler ve yazdıkları dönemsel parıldayan fakat yaldızları silinince altında pası olan kitaplarıdır. Skolastik felsefenin yıllar sonra türeyen romantikleridir onlar. İçlerinde bulduklarını asla size aktaramazlar. İç dünya, bilinç, odak, güç kavramlarını yaldızları biraz daha parlak olsun diye harcamaktan çekinmezler. Bu yazıyı okuyan, sana defalarca kez söyledim yine usanmadan tekrarlıyorum, usanmadan tekrarlamaya da devam edeceğim. Kişisel gelişimciler yalnızca kişisel gelişmiş olanlardır, onların asla toplumu geliştirecek kelimeleri yoktur. Kişisel gelişimcileri toplumdan uzak tutun, bu sayede kurtuluşa erecektir doğru ve gerçek.

Doğru, gerçek aynı mıdır? Bu soruya cevap aramak için doğru ve gerçek kavramlarının dildeki kullanımlarından yola çıkmak gereklidir. Doğru kavramı dilde bir eylemin ya da duygu düşüncenin, toplum tarafından kabul görmesidir. Toplum burada evrensel kamuoyudur. Toplumun değişken yapısı, değişen normlar doğruları da kendisi gibi değişkenlik halinde tutar. Sokrates’in Atina halkına bakarak tek bir doğru görememesi, gerçekliği toplumda aramasından yakınması yine bu yöndedir. Doğru sadece sosyal hayat içinde değildir, bilim alanında da doğrunun değişkenliği geçerlidir. Bilim kendi içerisinde yetmeyen doğrularına, yeni sorunlarına çözüm aramak amacıyla ortaya konan tüm tezlerin, sorunlarına en çok cevap verebilen tezi doğru kabul eder. Burada kabulü yapan yine bilim kamuoyudur.

Gerçek ise geçmiş ve gelmeyecek olandır. Varoluş ya da başlangıç, dünyayı tanıma, hayata anlam koymak; tüm bunlar bizden öncesinin ne olduğunu bilmek istemidir. Bilmek ister insan ama her zaman kendinden öncesini. Anımız ya da gelecek gerçek değildir. Doğru andadır, gerçeklik ise geçmiştir. Doğru kabullerimiz geçmişi ne kadar iyi yansıttığı ile oluşur. Doğru bilimi ortaya çıkartır, bilim ise kullanılabilir hale dönüştüğünde teknoloji olur. Teknoloji bizi gerçeğe götürendir.

Her iki kavramın tanımları içerisinde doğrunun gerçeğe ulaşmasını sağlayan ise yanlış kavramıdır. Doğru bizi geçmişi bilmeye, anlamlandırmaya götürmüyorsa bu yanlış olandır. Sürüye katılmak ise insanın doğru-gerçek-yanlış kavramlarına kattığı anlam ve bu kavramları yönetmesinde gizlidir. Değer yargılarına, geçmişine kattığı anlam insanın toplum içerisinde kendisine yer edinmesini, hal durumunu belirler. Doğru olan her zaman sürünün dışında olmak değildir. Doğru-gerçek-yanlış kavramlarının anlam tercihi insan için birey-insan ikilemindeki yerini ortaya çıkartır. Sürü asla insanı doğru ya da gerçeğe götürmez ve ondan uzaklaştırmaz. Sürü bir varoluş alanıdır. Kavramları olmadan insan oradan çıkamaz.


Kaynakça

resimler dipnot: https://www.pexels.com/tr-tr/fotograf/beyaz-ok-dusuk-isik-fotografciligi-833317/

07-11-2022