Edebiyat ve Kadının Rolü

Edebiyat ve Kadının Rolü

A+ A-

Kadınlar, ilk insanın var olmasından bu yana her zaman ikinci plana atılmaya o denli alışmıştı ki, karşımıza ilk çıkan bütün kadın yazarların alt kimliğinin kendileri olduğunu ve yazılarını yayınlamak için herhangi bir erkek ismi kullanmaktan çekinmediklerini görebilirsiniz. Erkekler için kadınlar tehlikeliydi. Bir orduya önderlik edemezlerdi (bkz. Jeanne d'Arc) veya bir ülkeyi eş unsuru olmadan yönetmeleri (bkz. Büyük Katerina ve I. Elizabeth) işten bile olamazdı.

Bu kadınların bırakın bir ülke yönetmesi, bir düşünceye bile sahip olmaları onları çeşitli yollardan idama götürürken fikirlerini özgürce dile getirebilmeleri ne denli mümkündü? Belki Bay Branard için bu özgürlük bir lütuf değildi ancak isminin ardındaki asıl kişi, Louisa May Alcott, kitaplarını bastırırken gizlenmek durumumdaydı. Zaman ilerledikçe cadılık iddiaları azalarak yok olur, yerini akıl hastalıkları bahanesine bırakırken kadınların varlık amaçları konusunda toplumun fikirleri pek değişmemişti. Emily Dickinson, ki babası çevresinde başarılı olan ve tanınan bir avukattan başkası değildi, kararları ve özgürlük hayranlığı sonucunda eğer destek görmeseydi belki onun adını duymamız mümkün olmayacaktı. Kendisi anlaşılması güç şiirler yazmış, dünya edebiyatı tarihine bilinmemesi güç birtakım dedikodular bırakmıştı.

Kadınlar evlere kapatılıp evlendirilirken elbette yazdıkları da kısıtlıydı. Romantizm, Jane Austen'ın ana konusuydu ancak kadın karakterlerindeki başına buyrukluk onu feminist bir yazar olarak tanımlamaya yetmişti. Elbette amacı bu muydu bilinmez, zira kitaplarında her zaman mutlu bir son ile karşılaşıyoruz fakat karakterlerinin hepsinde (mesela. Emma Woodhouse) en azından romanlarının başlarında bir evlilik karşıtlığı görüyoruz. Austen'ın kadınları özgürlüklerine hayran, fırsatlarını kullanmayı amaçlayan, zeki kadınlar ancak aşk onları yeniyor.

Tarih ilerlediğinde karşımıza elbette feminist yazarlığın en bilinen isimlerinden Virginia Woolf çıkıyor. Kendine Ait Bir Oda, herkes okumamış olsa da adını fazlasıyla duyuran ve duyurmaya devam eden bir başyapıt. Kitabın içinde kadınların dünya üzerindeki aktif yerinden bahsederken şahsi anılarıyla bunu destekliyor.

Günümüze yaklaştıkça yerli ve yabancı birden fazla kadın yazar ismini duyururken artık büyük bir çoğunluğu başka bir ismin arkasına saklanma zorunluluğu hissetmiyor. Elbette aşmamız gereken çok büyük bir yol mevcut ancak kadınlar var oldukça gelişim savaşı bâki kalır, değil mi?

 

05-11-2023
Simge Semender

Simge Semender

Edebiyat Öğretmeni

Kendini bildiğinden beri yazan, her zaman kendini yorumlamakta bulan bir yazar.

simgeseken@gmail.com

oimoony