Yarını Bilmeden
Geleceğimizi, merak ettiğimiz ve bilmemiz mümkün olmayan şeyleri bilseydik nasıl yaşardık, ne yapardık? Uyanmak ister miydik yarına ya da müdahale eder miydik sonunu bildiğimiz şeylere? Hayat sırlarla dolu bir serüvendir. Yarından habersiz bugünü, anı yaşıyoruz. Gün içinde tahmin etmediğimiz şeylerle karşılaştığımız anlar çok fazladır. Örneğin hangi işe gireceğimiz, kiminle evleneceğimiz, ne zaman hayatımızın sona ereceği gibi şeyleri bilmemiz mümkün değildir. Bir anlık bildiğimizi varsayalım öleceğimiz günü bilseydik bu günümüz gibi yaşamazdık ya da hangi üniversiteyi kazanacağımızı, hangi bölümü okuyacağımızı bilseydik sınavlara çalışmazdık bunun için bir çaba göstermezdik. Eğer geleceğimizi bilseydik içimizdeki azim kaybolurdu yaşamanın bir anlamı olmazdı, çabalamaktan vazgeçerdik.
Aslında hayatımızdaki bilinmezlikler bizi hayatta tutar. İnsanlar merak etmedikleri şeylere ilgi duymazlar, araştırmazlar veya harekete geçmezler, onları harekete geçiren duygu merak duygusudur, bilme arzusudur. Bilmediğimiz için mücadele ediyoruz. Şeyh Şamil’in “ Sonunu düşünen kahraman olamaz.” Sözü bir yönü bunu anlatmaktadır. Sonunu bildiğimiz şeyler için mücadele etmeyiz. Yarını bilmeden yaşamamız bizi hayata bağlar.
Kaynakça