Farklılıklar ve Bedenler

Günlük hayatımızda -iş yerinde, okulda, medyada, komşu sohbetinde ve örnekleyebileceğimiz birçok yerde- bedenimizin hangi aralıkta olması gerektiğine sıkça maruz kalıyoruz.  Herhangi bir arkadaş buluşmasında dahi sohbet bir şekilde ne yediğimize ve bedenimize gelebiliyor.  Uzun zaman sonra karşılaşan iki kişi birbirine "Kilo mu aldın sen?" ile başlayan cümleler kurabiliyor.  Pek tabii bu cümlelerin iyi niyet barındırdığı düşünülebilir ancak bunun bir sınır ihlali olduğunu kabul etmemiz gerekir.

İlk olarak şunu belirtmek isterim ki insanların hayat tarzını değiştirmek istemesi, daha sağlıklı bir beslenme düzenine geçmek istemesi, kilo vermek veya kilo almak istemesi oldukça normal bir durum.  İnsanların sağlıklı bir yaşam için uğraş vermesi çok değerli bir çaba.  Ancak bu, yeme davranışlarımızın ve bedenlerimizin herkes tarafından olumsuz ya da olumlu yorumlara açık olduğu anlamına gelmez.   Her bireyin içinde bulunduğu koşullar, geliştirdiği yeme davranışları, fizyolojik durumu birbirinden farklıdır. Bu farklılıkları kabul ederek kendi sürecimize odaklanmak bize sağlıklı bir kapı aralayabilir.  Ayrıca insanların yeme davranışları ve bedenleri üzerine baskı kurulması da sağlık adına kabul edilebilir bir yol olamaz.   Bu baskının; kişinin yediklerinden suçluluk duyması, olumsuz beden algısı ve yeme bozuklukları gibi birçok durum için risk oluşturabileceği aklımızın bir köşesinde bulunmalıdır (1) .  Bunun yanı sıra sağlık üzerinde birçok faktörün etkili olduğunu da unutmamak lazım, Dünya Sağlık Örgütünün sağlığı tanımlarken kullandığı   "fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik hali" ifadesindeki gibi (2).      

Bir kişinin bulunduğu bedende özgür hissetmesinin ve tüm hayat odağını bedeni üzerinde kurmak istememesinin son derece anlaşılabilir olduğunu düşünüyorum.   

Farklılıklarımızla ve bedenlerimizle özgür hissedebildiğimiz günler dilerim. Sağlıkla kalın.