Umudumuzu Kaybetmeyeceğiz

   Yorgun bir gecenin ardından umutlarımızın tükendiği ve neredeyse hevesimizin kalmadığı bir güne başladık. Peki ya şimdi ne olacak? Olası tüm senaryoların gerçekleşme ihtimaline karşı umutlarımızı koruyarak neyi ne kadar istediğimizi belirtmek zorunda kalacağımız bir sürecin içerisindeyiz.

   Seçim, halkın iradesinin bir yansımasıdır ve demokrasinin güzelliklerini görmemize olanak sağlar. Aynı coğrafya üzerinde farklı kültürlerle bir arada yaşamanın ne kadar güzel ve değerli olduğunu biliyoruz, şanslıyız. Kültürel zenginliğimizin farkındayız. Aynı toprağa basıp, aynı havayı içimize çekip, aynı suyu içiyoruz. Farklı görüşlerimiz olsada bu bizi ayrıştırmıyor birbirimize daha sıkı bağlıyor, tıpkı bir evin içindeki iki kardeş gibi.

   Dün gece birçok siyasi partinin ve Cumhurbaşkanı adaylarının seçimi için hangi taraf olduğumuz fark etmeksizin, ekran başında tıpkı Milli bir maç izliyormuşuz gibi heyecanlıydık. Uzun zamandır bu kadar çekişmeli ve seviyeli bir siyasi seçim yapılmamıştı bana göre. Hafızamdan silinmeyecek bir görüntü var, oy kullanmak için sıraya giren bir vatandaşın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hemen arkasında görünce gösterdiği biranlık şaşkınlık ve sevinç…Bu görüntü benim için çok samimi ve değerli.

   Yaşadığımız büyük felaketin, depremin üstünden tam 99 gün geçti, memleketim Malatya’da acılar ilk günkü gibi taze, kayıpların acısı hangi siyasi partiye oy verirse versin, aynı şekilde. Seçim sonuçları çoğunluk yada azınlık fark etmeksizin bir kırgınlığın cevabı olabilirdi ancak insanlarımız bu tercihini kullanmadı. Bu durumu hoşgörüyle karşılayıp, önümüzdeki çok önemli 14 gün için sevgi ve saygıyla hareket etmeliyiz. Öfkelenmemeliyiz ve mevcut durumu kabul etmeliyiz. Aynı evin içinde farklı partileri yada liderleri destekleyen aile bireyleriyle nasıl ortak noktada buluşuruz diye kafa yormalıyız. Bir şeyleri anlatabilmek ve anlayabilmek için sevgi dilini kullanmalıyız. Yapıcı bir çaba göstermeliyiz.

   Tüm seçim süreci içerisinde muhalefetin ilkeleri, birleştirici gücü ve sevgi dili çok önemliydi. Nasıl bir ülkede yaşamak istediğimizi tüm bu süreçte görmüş olduk. Neyi isteyip neyi istemediğimizi çok net ifade edebildik ve önümüzdeki günlerde daha çok ifade edeceğiz. Değişimin büyüsü ısrardadır.

   Bu kadim ve değerli topraklarda Atatürk’ün bizlere armağan ettiği Cumhuriyet’e yakışır bir şekilde, 14 günlük bu süreçte elimizden geleni yapacağımızı biliyorum.