O Kapıyı Düşünmemek

O Kapıyı Düşünmemek

A+ A-

Yaşam ısrarla bir şeyi yineliyordu bana. Garantisi olmayan bir hayatta aradığımız garanti saçmalığını. Şimdilerde, düşünmenin de ötesinde bir farkındalık içindeyim.

Kimse kimsenin sahibi değil yahut hiçbir şey sonsuza kadar birine ait değil. Bunu bilerek, bunu özümseyerek devam ediyorum.

Hayat, her gün yeni ışıkların karnavala katıldığı, benzersiz bir yoldan başka nedir ki?

O yoldan bize arta kalan peki? Biriktirdiğimiz umutlu ve mutlu anlar. Kimi istek ve heyecan dolu zamanlar.

Garantisi olmayan mutlu anların keyfine varmaktan başka ne olabilir hayat? Sen değerli olduğuna inandığında başlıyor gerçek mutluluk. Sen kendini sevmeye değer gördüğünde geliyor sonsuz sevgi.

Sevgi? O ne demek? Benim fikrimce olanı olduğu gibi kabul etmek ve ona izin vermek. Bu koşulsuza bir sevgi işte. Çoğumuz kaçtığımız için, kabul etmediğimiz için ıskalarız sürekli gerçek sevgiyi. Oysa dünyadaki en kadim, en büyük güç sevgi. Sevgi, gerçek bir dönüştürücü.

Sevgi, iç huzuru, içsel şifa, bolluk ve yaratıcılık. Bunlar dışında her şey için yaşar olduk. Ne garip olduk biz böyle. Kapitalizmin varlıklı ve yoksun köleleri!

 

Mesela aşk neden güzel? Neden el ayak karışır, bulutlarda dolaşır insan? Çünkü hesapsız, kitapsız, korkusuzca ve özgürce istemektir aşk. Hayat da tıpkı aşk gibi işte, ondan korkmayanların ve ona inananların yanında. Sevgi ya da aşk karşılıksız kalabilir. Bu kötü bir şey değil çünkü sevgi de aşk da bizizdir aslında. Bizim dünyaya yansımamızdır. Biz var ederiz onu yahut biz yok ederiz yine. Yüreklilik budur işte! Hayatımızda var olan her şeyden  kendimizin sorumlu olduğunu bilmek! Çıkar yoktur sevgide, koşulları ne olursa olsun kabul etmektir sevgi. Koşullar değildir gerçek sevginin belirleyicisi. Rüzgârın yönü değil, önemli olan sevginin varlığıdır. Korumak istersen korursun gerisi bahane! Elbette daha iyi koşullar ve daha iyileri vardır velakin koşulsuz ve kayıtsız sevgi bulma ihtimali en güzel ve talihli olanıdır.

Çok incindik ve çok örselendik belki. Kendimizi korumak istiyoruz çok iyi anlıyorum. Ama sevgiden kaçarak, ondan uzaklaşarak koruyamayız kendimizi, tam tersi bu mahkûmiyetle yeni kapanmaz yaralar açar, deşip dururuz. Sevgiden uzaklaştıkça, nefesimiz daralıyor, kaynaktan uzaklaşıyoruz, hiç farkında değiliz.

Bir kitapta okumuştum. Bir köpek bir manava o kadar bağlıydı ki. Oysa manav, ona ne et veriyordu, ne kemik, salt bir sevgi sunmuştu ona. Köpek artık hep onunlaydı. Kemik verecek, karnını doyuracak başka kapılar vardı elbette. Sevgi, o kapıyı düşünmemekti işte.

Korkunun olduğu yerde de yoktur sevgi. Cesaretle yürünen her yer ise sevgi. Biz kabullendikçe, cesurca ilerledikçe var olan bir mucizedir sevgi.

Ne istediğini bilmekten öte, belki de ne istemediğini bilmektir.

Bir tene dokunmaktan öte bir ruha değip geçmektir sevgi. Birbirinin içinde erimektir.

Kaybolmaktan öte, yeni bir var oluşa ermektir sevgi.

Doruk noktasından öte, platolarda nefes almaktır sevgi.

Yokluğunda yaşamına devam edebildiğimiz, bağımlı olmadığımız ve alışkanlık haline getirmediğimizdir sevgi.

Kurtuluş umudumuz değildir sevgi. Sakın yüklemeyin bu yükü ona! Kendi kurtuluşumuz yine biziz!

Bir kediyi okşamak… Sevdiğinle derin bir uykudur bazen sevgi...

Bütün beklentileri kenara bırakıp, sadece o anda olmayı seçmektir sevgi.

Özgür olmak, özgür kılmaktır sevgi. Prangaları yok edip koşmaktır belki de...

Kendini sevmeye başladığın, kendine yettiğin andır sevgi. Yalnızlıktan çekinmediğimiz, ondan keyif alabildiğimiz zamanlardır sevgi. Beklemeden yaşamak. Yaşarken de  ıskalamamaktır sevgi.

Korkusuzca davranmaktır sevgi, ne olacağını bilmeden. Kaybedilecek yahut kazanılacak bir savaş olmayandır sevgi.

Zaafları ve eksiklikleri yüreğe basmaktır sevgi.

Çok şey ve çok az şeydir sevgi!

"O" nu "o" olduğu için seçmek ve kabul etmek, "o" nun  seni "sen" olduğun için seçmesi ve kabul etmesidir sevgi.

Vuslatı beklemektir sabırla.

Yaşamı içine çekmektir sevgi!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Kaynakça

https://pixabay.com/tr/photos/k%c3%b6pek-niyet-seyretme-yo%c4%9fun-658206/

20-08-2022
Burcu Özcan

Burcu Özcan

Tiyatro Sanatçısı

1985 Ankara doğumlu. 2009 yılında Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı-  Sahne Sanatları-Oyunculuk bölümünden mezun olmuştur. İlerleyen yıllarda Devlet Tiyatrolarında, farklı illerde yer alan şehir tiyatrolarında ve özel tiyatrolarda görev almıştır. Aynı zamanda çizgi film, dizi ve reklam seslendirmesi yapmıştır. Çeşitli özel kuruluşlarda eğitmenlik, sanat koordinatörlüğü ve bölüm başkanlığı gibi görevler almıştır. Çankaya Sahne oyuncuları arasında yer almakta ve eğitmenliğe devam etmektedir. Aynı zamanda Bahçeşehir Üniversite’sinde Öğretim Teknolojileri üzerine yüksek lisans yapmaktadır.

brccozcan@gmail.com

@brc0zcn

burcu0zcan