
Charles Cooley: Ayna Benlik
Charles Cooley, insanların tek başına bir “ben” olamayacağını, diğer benlerin birbirlerini fark etmesi durumunda bir “ben” olacağını düşünüyordu. “Diğer benler olmadan bireyin de kendine ait bir benliği olmayacaktır.” (Ritzer, 2004: 92) sözüyle ifade etmiş ve öğrencilerine; bir kimsenin “beninin” başkalarıyla alışverişten doğduğunu öğretmiştir. Bir “ben” başka bir “bene” göre şekillenebiliyordu. Burada sadece bir kişinin kendisini nasıl gördüğü değil, karşı tarafında o kişiyi nasıl gördüğü arasındaki etkileşimdir. “Benlerin karşılıklı etkileşimi ve kısır döngüsü ise toplumu ortaya çıkaracaktır.” (Ritzer, 2004: 92) diyerek karşılıklı etkileşim halinde olan benliklerinin farkında olan kişilerin toplumu oluşturacağını dile getirmiştir. Toplum ve ben ona göre ayrılmamaktaydı. Bu etkileşimler sayesinde bireylerin kim olduklarına dair fikirleri şekillenebilirdi. Utanç veya gurur duygularını, başkalarının o kişiler hakkında gördüğünü, düşündüğü hislerden kaynaklandığını savunduğunu söyleyebiliriz. Örneğin; Bir arkadaş grubunda espri yaptığınızda ve kimse size gülmediğinde yaptığınız esprilerin komik olmadığını ve o olaydan utanç duyduğunuz ve komik olmadığınızı düşündüğünüz için bir daha espri yapmaya kalkmayacaksınızdır. Ve bu durum kendisini tekrar tekrar inşa edecektir.
Cooley’e göre, çocuklukta benliğin ilk adımları atılmaktaydı ama asıl önemini diğer bireylerle etkileşime geçildiğinde kazanılmaktadır. Bireyin davranışı, çocuklukta çevresindeki bireylerin davranış biçimlerini kendisine göre yorumlayarak, değerlendirmesiyle şekillenecektir.
Cooley, Human Nature and the Social Order (İnsan Doğası ve Toplumsal Düzen) eserinde bu kavramı “…kişinin benliğinin -yani sahip olduğu herhangi bir fikrin- belirli bir zihinde nasıl ortaya çıktığına dair biraz kesin bir hayal gücü ve kişinin sahip olduğu kendini hissettirme türü, bu zihne atfedilen buna yönelik tutum tarafından belirlenir. Dolayısıyla, hayal gücümüzde, başkalarının zihninde görünüşümüzle, davranışlarımıza, amaçlarımıza, eylemlerimize, karakterimize, arkadaşlarımıza vb. ilişkin bazı düşünceler algılar ve ondan çeşitli şekillerde etkileniriz.” şeklinde açıklamıştır.
Aynalı benliğin görünümünü oluşturmada üç aşama vardır. Bunlar;
1.Karşınızdaki kişiye nasıl göründüğünüzü hayal etmek,
2. Diğer bireyin size karşı olan yargısını hayal etmek,
3.Yargılayan kişi tarafından ne hissettiğiniz.
“Bu tür bir benlik fikrinin üç temel unsuru var gibi görünüyor: diğer kişiye görünüşümüzün hayal gücü; bu görünüme ilişkin yargısının hayal gücü ve gurur ya da utanç gibi bir tür kendini hissetme.” (Charles Cooley, İnsan Doğası ve Sosyal Düzen, s. 152). Ve "Ben benim düşündüğüm kişi değilim, ben senin ben olduğunu düşündüğün kişi de değilim, ben senin ben olduğumu düşündüğün kişi olduğumu sanıyorum." sözüyle ayna benlik teorisini noktalamıştır.