Tahminsel Yorumların Psikolojik Gerçeği: FORER ETKİSİ 'Gizem Aksu'
Diğer Yazıları
- Damga/ Ötekileştirilenin Hikayesi 'Şeyma Bacın'
- Sesli Bilim (1) / Hayalet Kelimeler (Phantom Words) 'Özgün Ahmet Efetürk'
- MUNİS ÖZER HAKKINDA
- AHMET KÜÇÜKYURT HAKKINDA
- İtaat Toplumu 'Şeyma Bacın'
- Kitap İncelemesi: Ormanda Ölüm Yokmuş/Latife Tekin 'Şeyma Bacın'
- Kitap İncelemesi: Angela Carter / Kanlı Oda 'Şeyma Bacın'
- SELMA ÇALIŞKAN HAKKINDA
- DİDEM HORZUM HAKKINDA
- CEREN İLHAN HAKKINDA
- SALİHA KARAKÖSE HAKKINDA
- MERYEM KALYONCU HAKKINDA
- FERİHA ZENGİN HAKKINDA
- GİZEM AKSU HAKKINDA
- ECENUR ALPER HAKKINDA
- GİZEM AYNACI HAKKINDA
- MERVE DERİN HAKKINDA
- Ne Yediğimizi Biliyor Muyuz?/GDO 'Ferah Coşkun'
- ÖYKÜ SU SEZEN HAKKINDA
- Toplumun Kabul Etmediği Adam: Yabancı 'Şeyma Bacın'
- Transendental Felsefe 'Ahmet Küçükyurt'
- Mezhep Nedir? Nasıl Anlaşılmalıdır? 'Saniye Ertürk'
- Osmanlı'da Oryantalist Tavır
- Nietszhe'nin Arayışı 'Ahmet Küçükyurt'
- İnsan İnsanın Kurdudur 'Ahmet Küçükyurt'
- Düşünüyorum O Halde Varım 'Ahmet Küçükyurt'
- İnsan Felsefesi 'Ahmet Küçükyurt'
- Kültürler Sonucu Değişen Biz 'Ahmet Küçükyurt'
- Biz de bir zamanlar avcı-toplayıcıydık 'Ahmet Küçükyurt'
- Sıradışı Bir Düşünür: Sinoplu Diyojen 'Ahmet Küçükyurt'
- Kitap incelemesi: Stefan Zweig/Amok Koşucusu 'Şeyma Bacın'
- Dinin Kurumsal Analizi Ve İşlevi 'Saniye Ertürk'
- Dini Temelde Toplumsal İlişki 'Saniye Ertürk'
- Belleğin Oyunları 'Gizem Aynacı'
- Eski Ankara’ya Yolculuk: Ulus 'Ecenur Alper'
- Mimarlık Tarihinde Kadının Yeri
- Queer’i Anlamak 'Didem Horzum'
- Televanjelizm Üzerine Analiz 'Saniye Ertürk'
- Çiçekçilik: Her Şey Göründüğü Kadar Renkli Mi? 'Ecenur Alper'
- Yerel Kültürü Korumada Bir Adım: Cittaslow-Yavaş Şehirler
- Gün'ün Sosyal Anlamı 'Saliha Karaköse'
- Mimarlık Sanat Mıdır?
- Bencilliğin Nirvanası 'Gizem Aynacı'
- Kadının Adı 'Merve Derin'
- Mesleklere Cinsiyet Penceresinden Bir Bakış: Lületaşı İşlemeciliği Örneği 'Ecenur Alper'
- Kimi Rol Yapar, Kimi Oyunculuk 'Saliha Karaköse'
- Neden Çok Eşlisin?
- Psikolojik İşkence: Gastlighting 'Feriha Zengin'
- Toplumsal Etkileşimin Ürünü Olarak: Benlik ve Damgalama 'Didem Horzum'
- İntihar Düşüncesi 'Gizem Aynacı'
- Kadınların Sayısız Dezavantajlı Konumundan Sadece Biri; İş Gücü 'Saliha Karaköse'
- Kaybolmaya Yüz Tutmuş Bir Meslek: Lületaşı İşlemeciliği 'Ecenur Alper'
- Sevdiğin işi yapmak mı, yaptığın işi sevmek mi? 'Feriha Zengin'
- Doğum Günleri 'Ceren İlhan'
- Kötü İnsan Kimdir? 'Ceren İlhan'
- Özlemek 'Ceren İlhan'
- Kendini Gerçekleştirme Adımı 'Feriha Zengin'
- Genel Motivasyon Etkisi: Stres 'Selma Çalışkan'
- Evlilik Sürecinde Erkeğin Çöküşü 'Saliha Karaköse'
- Tahminsel Yorumların Psikolojik Gerçeği: FORER ETKİSİ 'Gizem Aksu'
- Toplumsal ve Ruhbilimsel Açıdan ‘‘Özgür’’ Birey 'Didem Horzum'
- “Lütfen Uçurun Beni” 'Ceren İlhan'
- Büyülü Alaskam 'Songül Carus'
- Bilgi- İktidar ve The Name of the Rose 'Meryem Kalyoncu'
- Bireysel Muhalefet Alanının Daralması 'Eda Temiz'
- Basit Düşünmek 'Ceren İlhan'
- Yalnızlık 'Ceren İlhan'
- Güvenli Alan 'Ceren İlhan'
- 2019 Beslenme Trendleri 'Diyetisyen Selin Söz yazdı'
- Türkiye’nin Duygusu: Duygu Asena 'Büşra Tavukçu Uyar'
- Bir İletişim Biçimi Olarak İletişimsizlik 'Hediye Sarılkan'
- Affetmek Zamanı 'Ceren İlhan'
- İyi Ama Kimim Ben? 'Selma Çalışkan'
- Amadeus Mozart Film İncelemesi 'Feriha Zengin'
- Kent İnsanı Üzerinde Otomobilin Tahakkümü 'Didem Horzum'
- Sanatta Postmodernite 'Saliha Karaköse'
- MUHTEŞEM GATSBY: Edebi Eserler Dünyasında Sağlıksız Aşk 'Ceren İlhan'
- En Büyük Şaban ve City Lights Mizahı 'Meryem Kalyoncu'
- Neden Sürdürülebilir Beslenme? 'Diyetisyen Selin Söz yazdı'
- Ekmek ve Güller Filminin Sosyolojik Analizi 'Büşra Tavukçu Uyar'
- Toplumsal Reçeteler 'Eda Temiz'
- Havva’nın Üç Kızı-Elif Şafak 'Büşra Karadeniz'
- Acı Aşk 'Ceren İlhan'
- “Makbul Anneliğin” Sosyal Medyadaki Görünümü 'Didem Horzum'
- Medya ve Kültürleme 'Selma Çalışkan'
- Gözetleyen ve Gözetlenen Olmak 'Büşra Tavukçu Uyar'
- Anı Koleksiyonculuğu 'Cansu Karayünlü'
- Işığın İllüzyonu 'Cansu Karayünlü'
- Gerçeğin Sanata Etkisi 'Cansu Karayünlü'
- Macera Dolu Amerika 'Songül Carus'
- Gönül Bağımız Teknoloji İle Karıştı 'Gizem Öztürk '
- Berlin’de Vegan Bir Kafede Gıdayla Konuşmalar 'Asutay Meriç Yazdı'
- Emily Bronte’nin Uğultulu Tepeleri 'Gülten Kılınçkaya'
- Kimliklerin Oluşumu ve Kurgulanması 'Eda Temiz'
- Değişen Sergi Alanları 'Ezgi Şendal'
- Mutlak Etiketleme 'Eda Temiz'
- Sanatta Rotayı Belirleyen Başkentler 'Ezgi Şendal'
- 'Kolaj' Buse Altan Yasanlar
- İkigai’mizi Keşfedelim! Büşra Karadeniz yazdı
- Hayatınızın Anlamını Buldunuz Mu? Büşra Karadeniz yazdı
- 'Birinci Sınıf Serüveni ve Aileler' Çocuk Gel.ve Eğt.Uzm Melisa Varol Dugan
- 'Tesla ve Edison' Yaprak Hüsnüoğlu
- Şartlanma
- 'Source Code: Zamanı Hack'lemek' Gamze Çakan
- Kahvemizi Nasıl Tüketmeliyiz? Dyt. Berna Eryılmaz
- Diyet Programları Nasıl Olmalı? Dyt. Berna Eryılmaz
- 'Diyetlerin Popüler Besini: Yulaf Ezmesi' Dyt. Berna Eryılmaz
- 'Diyet Hataları' Dyt. Berna Eryılmaz
- Zeytinyağından Gelen Sağlık... Dyt. Berna Eryılmaz
- Bağımsız Sinema Nedir? Gamze Çakan
- 'Altı Kova, Kazma ve Kürekten Günümüze Yangın Güvenliği' İnş. Yük. Müh. Munis Özer
- İklim Değişikliği.. Kamil Karataş - Ziraat Yük. Müh.
- Organik Yumurta Ne Değildir? Kamil Karataş - Ziraat Yük. Müh.
- 'Organik Arıcılık' Kamil Karataş - Ziraat Yük. Müh.
- Hangisi Meyve Suyu? Kamil Karataş - Ziraat Yük. Müh.
- 'Toprak 'Kamil Karataş - Ziraat Yük. Müh.
- 'Süte Su Karıştırmayan Sütçü' Kamil Karataş - Ziraat Yük. Müh.
- 'Budamanın Estetiği' Kamil Karataş - Ziraat Yük. Müh.
- Zeytin Hasadına Dair... Kamil Karataş - Ziraat Yük. Müh.
- 'Antibiyotikler!' Kamil Karataş - Ziraat Yük. Müh.
- Gıdaların “E” Hali.. Kamil Karataş - Ziraat Yük. Müh.
- Sonsuz Bir Hayat... Kamil Karataş - Ziraat Yük. Müh.
- 'GDO’lu Tarım Ürünleri' Kamil Karataş - Ziraat Yük. Müh.
- Hormonsuz Yiyemediklerimiz! Kamil Karataş - Ziraat Yük. Müh.
- 'Tükettiğimiz Gıdalar' Kamil Karataş - Ziraat Yük. Müh.
- 'Enerjinin ve Güzelliğin İksiri' Kamil Karataş - Ziraat Yük. Müh.
- 'Başlarken' Kamil Karataş - Ziraat Yük. Müh.
İnsanoğlunun kendini tanıma ve bilme isteği, varoluşunun başlangıcından beri artarak devam eden oldukça dinamik bir süreçtir. Bu süreç içinde bu isteği 'merak' olgusunun bir alt boyutu olarak düşünebiliriz. Merak, insanın içinde bir boşluk hissi yaratır. Bu boşluğun temel sebeplerinden biri insanın kendisine ve geleceğine yönelik merakıdır; gelecekte olacaklarla ilgili öngörülerin varlığına duyulan ihtiyaçtır.
Bireyin kendisine yönelik merakı ve geleceğini bilme isteği, merakını giderme dürtüsünün bir sonucu olarak onu çeşitli arayışlara yöneltir. İşte bu arayış, bazen insanları objektif olmayan çeşitli yollarla yapılan karakter analizlerine, burç yorumlarına, fallara yönlendiriyor.
Kimimiz yıldız fallarını, burç yorumlarını birer eğlence ve vakit geçirme aracı olarak görürüz. Kimimiz de bundan çok daha fazlası olduğunu düşünür, kişiliğimiz hakkında hatta geleceğimiz hakkında bilgiler almanın bir yolu olarak görürüz. Sonuç olarak çeşitli sebeplerle kişiliğimize yönelik tahminsel yorumlara yöneliyoruz. Tabi ki insanları bu yorumlara yönlendiren bazı etkenler var. Bu etkenlerden en dikkat çekeni falların her zaman ya da genellikle doğru çıktığına dair inançlar ve çeşitli kişilik/karakter analizlerinin kişiliğimizle örtüştüğü düşüncesidir.
Burç yorumları okunduğunda, bir kahve falından çıkanlar dinlenildiğinde ya da birilerinin sevdiği yemeklere göre karakter analizi yapıldığında aşağıdakilere benzer cümleleri etrafımızdaki insanlardan duyduğumuz olmuştur -bizzat kendimiz de söylemiş olabiliriz- :
'Olacak şey değil, bütün olanları biliyormuş gibi anlattı!'
'Aa nasıl da bildi, aynı ben! Hepsini tutturdu!'
'Yok artık! Beni tanımıyor ama benimle ilgili her şeyi birebir söyledi.'
Cümlelere baktığımız zaman şöyle bir tabloyla karşılaşıyoruz: Bu kişiler hakkında söylenenler, yapılan yorumlar ve çıkarımlar doğru görünüyor. Sanki kişisel özelliklerini tam olarak yansıtıyor gibi. Peki nasıl oluyor da sonuçlar bize bu kadar uygun olabiliyor? Nasıl oluyor da burç yorumları, yıldız falları vb. tahminsel ifadeler kişisel özelliklerimizi tam olarak yansıtabiliyor? Aslında tam bu noktada daha farklı bir soru kendini gösteriyor. Acaba gerçekten burç yorumları ve fallar spesifik kişilik özelliklerini bu kadar net bir şekilde açıklayabiliyor mu? Yoksa bizler genel geçer yargılarda kendimizi mi buluyoruz? Belki de algılarımızı işimize gelen olumlu ifadelere karşı tamamen açık tutuyoruzdur. Neden olmasın. ;)
Bolca soru sorarak zihnimizi açtığımıza göre artık sorularımızı cevaplamaya başlayabiliriz. :)
Bakınız bu durumun esasları aslında bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçekliğe dayanıyor: 'Forer etkisi'. Psikolog Bertram R. Forer tarafından ortaya atılan bu kavram günümüzde 'Forer Etkisi (Forer Effect)' ya da 'Barnum Etkisi' olarak biliniyor. 1948 yılında Bertram R. Forer'ın yaptığı bir araştırma falların, genel karakter analizlerinin nasıl herkes için doğru çıkıyormuş gibi göründüğüne dair mantıklı açıklamalar getiriyor. Şimdi bu kavramı daha yakından inceleyelim.
Barnum/Forer etkisi, insanların kendilerinin doğru bir açıklaması olarak, genellikle burçlar veya diğer muğlak kaynaklardan türetilen, esas olarak gerçeği yansıtmayan kişilik tanımlamalarını onaylama eğilimi anlamına gelir (1). Başka bir ifadeyle, herkes için ya da her durum için geçerli olabilecek yargıların, insanlar tarafından yalnızca belirli bir kişiye ya da duruma hasmış gibi algılanmasıdır.
Forer, öğrencilerine birer kişilik analiz metni verir ve öğrencilerinin metni okuyarak analizin kendilerine uygunluğu konusunda bir değerlendirmede bulunmalarını ister. Değerlendirme yapılırken 0'dan 5'e kadar puan verilecektir (0 bana hiç uymuyor, 3 kısmen uyuyor, 5 tamamen uyuyor şeklinde bir skalada). Deneye katılan öğrenciler, kendilerine verilen kişilik analiz metninin gerçekten kendilerine özel hazırlandığını düşünerek, sahte analizi %85 oranında doğru bulmuşlardır. Oysa sahte kişilik analizi, Forer tarafından gazetelerde yayınlanan yıldız fallarından derlenmiş bir metindir; oldukça genel ve birbiriyle örtüşen ifadeleri içinde barındırmaktadır. Öğrencilerin kişilik analizinin uygunluğuna verdikleri puanların ortalaması, 4,2 çıkmıştır. Deney, defalarca tekrarlanmasına rağmen sonuç değişmemiştir (2).
Forer öğrencilere verdiği metinde aslında genele uyan, neredeyse herkesi yansıtan olumlu ifadeler kullanmıştır. Örneğin: Sevdiklerinize karşı korumacı davranırsınız, haksızlığa gelemiyorsunuz, her zaman adil davranıyorsunuz, şefkatli ve hoşgörülüsünüz, zaman zaman kararsızlık yaşarsınız vb. Elbette ki insanların tamamen aynı veya benzer özelliklere sahip olması mümkün değil. Burada işin püf noktası şudur: Fallarda, burç yorumlarında, çeşitli kişilik analizlerinde en azından çoğunluk için genellenebilen ifadelere ve kapsayıcılığı geniş olan karakter özelliklerine yer verilir. Bu ifadelerin övgü üslubuyla yazılmış olması bunları kabul etme eğilimimizi arttırmaktadır.
Benliğimizin benzersizliğinin ve değerinin vurgulanması, özümüze yönelik merakımız, günlük rutinlerimizin stresinden geçici de olsa uzaklaşma isteği, geleceğin belirsizliğini giderme ihtiyacı vb. faktörlerle bizleri hafifletecek, özgüvenimizi yükseltmeye yönelik yorumlara insan olmanın doğal sonucu olarak ihtiyaç duyuyoruz. Ve bütün bu aradıklarımızı bulmak bize iyi geliyor. Moralimizin yükseldiğini ve motivasyonumuzun arttığını hissediyoruz. Tabi ki bu etkiler her insan için vazgeçilmezdir, bulmuşken bırakmak istemiyoruz. Gerçek dünyadan uzaklaşmamak şartıyla zaman zaman nesnelliği bir kenara bırakmak iyi bir fikir gibi görünüyor. :)
Kaynakça
Kaynaklar:
(1) Gordon Claridge, Ken Clark, Ellen Powney, Emma Hassan (2008), 'Schizotypy and the Barnum Effect', Personality and Individual Differences, Cilt 44, Sayı 2, sayfa 436-444.
(2) http://www.olaganustukanitlar.com/barnum-etkisi-dogru-cikan-fallarin-bilimsel-aciklamasi/
Görsel Kaynaklar:
https://logicirrefutable.wordpress.com/2011/05/13/forer-effect/
https://medium.com/@dshi02/forer-effect-barnum-effect-cde946c33f27
https://www.psikopatolojibilimi.com/2018/05/29/burclara-ve-fallara-yeni-bir-bakis-acisi-forer-barnum-etkisi/